Hoşgeldiniz Ziyaretçi. Lütfen giriş yapın veya kayıt olun.

Gönderen Konu: YAŞAMDA ÇİZGİ BIRAKABİLMEK Mİ, YAŞAMIN BİZDEKİ ÇİZGİLERİ Mİ?  (Okunma sayısı 3659 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı kumkum

  • Üye
  • *
  • İleti: 13
  • Karma: +0/-0
YAŞAMDA ÇİZGİ BIRAKABİLMEK Mİ, YAŞAMIN BİZDEKİ ÇİZGİLERİ Mİ?

Uzun zamandır yazmak istedim vakit olmadı..yaşam çok değerli evet...O kadar değerli ki ,öyle sanıldığı gibi rahime düştükten 2,5- 3 ay sonra başlamıyor.Yaşam, anne bebek sahibi olmayı istediği anda başlıyor… beden olarak bakmayın hayata... Hayat bir dalga boyu sadece ve bu yüzyılda bizim bile anlayamadığımızı ilkel toplumlardaki anne-babaların içgüdüsel yapmaları beni çok etkiliyor. Anne ve baba olmak isteyen çiftler, beraber veya ayrı ayrı doğaya çıkıyorlar önce... Hayatın ezeli ve ebedi oluşunu simgeleyen bir asırlık ağaçtan veya bir mağaranın taş duvarlarından temasla hayatın ruhundan bir parçanın kendi çocuklarında bedenlemesini istiyorlar, diliyorlar, uzun uzun dinliyorlar doğayı, uzun uzun ve sonunda ilham olarak gelen şarkıyı duyuyorlar, hayatın ruhundan bebeklerinde bedenlenecek parçanın sembolü olarak.. ilham olarak gelen şarkıyı önce hangisi duyarsa gelip eşine de öğretiyor. Hamile kalınca sürekli bu şarkıyı söylüyorlar..Tüm kabile bu şarkıyı o çocuğun şarkısı olarak öğreniyor. Doğumdan sonra , çocuk büyüdükçe, her sıkıntılı anında ona bu şarkıyı söylüyorlar. Yeni yeni yürürken düştüğünde onu kaldıran bir kabile üyesi bu şarkıyla yardım ediyor. Ve ölene dek bu şarkı onun oluyor. Ne kadar anlamlı değil mi? Günümüzde hamilelerle yaptığımız çalışmalarda rahim eğitiminin bir parçası olarak anne adaylarına müziğin önemini bilimsel araştırmalar neticesinde alınan bilgiler ışığında veriyoruz ama bunu uygarlık uygarlık olmadan ilkel toplumların yapması, hem de bu kadar güzel yapması tüylerimi diken diken yapıyor, hayranlık dolu bir heyecan ile... betona iz bırak mı... Biz hayata iz bırakmak isterken, belki de bu izler başkalarının bıraktığı izlere az çok benzerlik gösterirken veya benzemezken, hayat bize daha ilk andan bizi simgeleyen izleri bırakıyor. Asırlar da geçse silinmeyen izleri... DNA. Ve daha enteresan olanı, anne karnında daha ""8 haftalıkken "" parmak izimiz oluşuyor...parmak izi, milyarlarca insanda da farklı olan parmak ve el çizgileri… parmak ucu gibi küçük bir yüzeyde nasıl oluyor da bunca farklı parmak izi oluyor...yaşam nasıl anlamlı izler bırakıyor daha hayatta nefes bile almaya başlamadan bizlere..yani birey oluyoruz daha 8 haftalıkken...kimlik kazanıyoruz.. Oysa bu kimlik kürtajla 12 haftalık olana dek yasal olarak öldürülebiliyor.. kargaşaya bakın.. hayatta iz bırakma konusu başlamadan, hayatın bizde daha doğmadan önce çizdiği çizgileri siliveriyoruz. Sonra da hayata silinmeyecek çizgiler bırakalım istiyoruz. Doğumun ardından hayat bizde sürekli çizgiler bırakmaya devam ediyor. duygular, anılar, tüm yaşanmışlıklar, mimiklerimize, yüz çizgilerimize otururken hayata iz bırakmayan isteyen bizler , keyfi estetik ameliyatlarla o izleri de siliyoruz..Bir çiz-sil savaşı sanki...yaşanmışlıkların değerini, ruhunu ,yaşanmışı yaşanmış kabul etme olgunluğunu gösteremediğimiz için mutsuz da oluyoruz. Oysa, geçmişte yaşananlar ve gelecekte yaşanacakların her biri, bizim için iyi veya kötü olsa da içinde bir bütünü olduğumuz hayatta bambaşka yerlerde bambaşka sonuçları yaratıyor.Bunu göremiyoruz. Her işte vardır bir hayır derler ya ,öyle…Bilim adamlarının kelebek etkisi dediği ve varlığını kanıtladığı gerçekliği duymuşsunuzdur. Kore 'de kanat çırpan bir kelebeğin kanatlarının yarattığı hava akımı Alaska' da kasırgaya sebep olabiliyor. Daha basit örneğiyle aynen çok uzaklardan gelen bir çığlığın km.lerce ötede çığ yaratması gibi...
Kelebek kanadı- kasırga ilgisi varsa, zaten hayatta olmamız ve yaptıklarımız , bilgimiz ve istediğimiz dışında bir yerlerde bazı resimlerin çizilmesini sağlıyor. Ama her resmin altında ressamın imzası HAYAT oluyor. Parmak ucumuzdaki , avucumuzdaki, yüzümüzdeki , DNA mızdaki tüm çizgilerin ressamı gibi;HAYAT.. .Biz ise imzayı atan olmak istiyoruz bir şeylere değil mi, kalıcı olsun ve insanlar bilsin ki bunu biz yaptık.. Başarılı olduğumuz nice imzada da unutmayalım ki hayatın getirdiği pek çok kelebek kanadının rüzgarıyla olan değişimlerle o resmi çiziyor,o imzayı atıyoruz.

Önemli olan bence keşkelerle yaşamak değil veya bir yerlere bir şeyler çizmek değil ve ağaç kabuklarına , banklara, yeni dökülen betonlara şekillerle iz bırakmaya çalışmak da değil, eserler vücuda getirmek de değil, “iyilik” adı altında da olsa gizli bir “kibir” ile bazı güzellikleri yapmak da değil...

Önemli olan bence ne yaparsak yapalım, sadece varolmakla dahi hayatın içinde bir yerlerde bir şeylere sebep olduğumuzu bilmek ve bunun hayırlara vesile olması için dileklerde bulunmak, bunun için çalışmak ve  umut etmektir.

Yaşanmışlıklara sahip olabilmek o kadar büyük bir zenginlikken neden hep “keşke şu yaşta olsaydımlar”... neden hep yaşanmışlıkları değiştirme pişmanlıkları? Neden yaşadığın zamandan öte ileri zamanlara heves-özlem..?Yaşayın anınızı hissederek, nefesinizi içinize çekerek... Bilin ki yaşamda mutlaka iz bırakıyoruz. Bilerek veya bilmeyerek… Yaptıklarımız başka bir an veya yerde  bir oluşun sebebi olarak iz bırakıyor.
Ama yaşamın bizde bıraktığı  izler şüphesiz  daha derin ve kalıcı. Ben diyorum ki;

Biz yaşamın bizde yarattığı izlerin değerini bilirsek, yaşam da bize , silinmeyecek izleri onda bırakmamızı sağlayacak imkanları, kelebek kanatlarının rüzgarlarıyla bile olsa bir yerlerden getirip önümüze koyacaktır..

Sevgilerimle.
JALE DURAL

Çevrimdışı merih

  • Üye
  • *
  • İleti: 85
  • Karma: +0/-0
  • Cinsiyet: Bayan
Merhaba, :)

Jale'ciğim, süpersin, çok teşekkürler,

Sevgilerimle, ;n
Merih

Çevrimdışı Gülçin

  • Kıdemli üye
  • Üye
  • *
  • İleti: 238
  • Karma: +0/-0
  • Cinsiyet: Bayan
Sevgili kumkum  ;n Bu ve bunun gibi yazıları okurken başka dünyalara gittiğimi hissediyorum.Sanki bu dünyadan kopuyorum,yazı bitince bir süre sonra tekrar geri dönüyorum......................... ;n
G.G

Çevrimdışı kumkum

  • Üye
  • *
  • İleti: 13
  • Karma: +0/-0
Beğenmene sevindim Merihcim,
oğlumu ilk kez yalnız ingiltereye yaz okuluna yolladım. sen ilk yolladığında ne hissetmiştin?pasaportta gözümden kaybolana dek iyi gittim de, el sallayıp kalabalığa karışınca koptum ağlamaktan.. Onu üzmeyim diye cesaretli, neşeli davrandım, öyle de hissettim ama gözümden kaybolduğu anda ben de gözyaşı sel....

Merhaba, :)

Jale'ciğim, süpersin, çok teşekkürler,

Sevgilerimle, ;n
Merih

Çevrimdışı kumkum

  • Üye
  • *
  • İleti: 13
  • Karma: +0/-0
Cennetcim, çok naziksin beğenmene çok mutlu oldum. Eskiden yazdığım bir yazıydı ama yeni kullandım bir iki yeri değiştirip.Bu tip konular aslında hepimizin malumu da hatırlamak için bahane lazım değil mi?içtenlikle sevgilerimle

Sevgili kumkum  ;n Bu ve bunun gibi yazıları okurken başka dünyalara gittiğimi hissediyorum.Sanki bu dünyadan kopuyorum,yazı bitince bir süre sonra tekrar geri dönüyorum......................... ;n

Çevrimdışı merih

  • Üye
  • *
  • İleti: 85
  • Karma: +0/-0
  • Cinsiyet: Bayan
Merhaba  :),
Jale'ciğim; öncelikle oğlun için Allah kavuştursun, sağlıkla, mutlulukla tamamlasın okulunu... Mesajını şimdi gördüm, o yüzden gecikmeli cevap verebiliyorum.
Ayrılıklar beni de burar, ancak ne mutlu sana oğlun için güzel bir imkan yaratmışşsın, onun iyiliği için olduğunu bilmek ve böyle düşünmek ferahlatıyor insanı.
Ben, gözyaşı gözünün ucunda biri olmama rağmen; bir iyilik bir fayda gördüğüm, inandığım olaylar karşısında soğuk kanlı davranabiliyorum. ;w
Bak aklıma ne geldi; oğlum doğduğunda, her bebeğe yapılan topuktan kan alma işlemi vardır ya, Buğra'nın kanını da alırlarken avaz avaz ağladığında etrafımdakilerin içi parçalanıp çok üzülmüşlerdi, ben ise, alınan kanın bir araştırma için olduğunu ve bunun oğlumun iyiliği için olduğunu bunun alınması  gerektiğini düşünüp , ağlarsa nasıl olsa susacak, bebekler kendilerine iğne batırıldığı için değil o anda elini-ayağını sıktığımız için ağladıklarını düşünmüştüm.
Oğlunu uğurlarken, bir taraftan ağlarken bir taraftan da gülüyordun aslında-çok şükür gönderebildim diye-,  sevinç gözyaşı bunlar.. Yeter ki, gözyaşlarımız içimize akmasın, ''ağlamak güzeldir süzülürken yaşlar gözünde''. ;q ;q

Sevgilerimle, ;n
Merih


Çevrimdışı gezgin33

  • Üye
  • *
  • İleti: 83
  • Karma: +0/-0
allah kavustursun...

yuregine emegine saglık cok hoş bir yazı olmus...
Eyy Tavugun kıcından dusene muhtac insan oglu...
Ne diye böburlenirsin bilmem ki?