BEYNİN İKİ YARIKÜRESİ
Beyni oluşturan gri madde, bedendeki elektromanyetik enerjinin en yoğun ve kuvvetli biçimde toplandığı yerdir. Beyin, sağ ve sol yarı küresi farklı özelliklere sahip olarak iki bölüme ayrılır.
Enerji, beynin iki farklı küresine eşit olarak dağılmaz. Normal şartlar altında, beyin dalgaları şeklinde görülen elektriksel hareketler bir yarı kürede diğer yarım küreye oranla daha yoğun olur. Beyin konusunda yapılan araştırmalarda, her yarı kürenin kendine özgü karakteristik özellikleri olduğu, beynin ilgili lobunun aktive edilmesiyle o loba ilişkin özelliklerin ortaya çıkığı gözlenmektedir.
Beynin sol lobu daha aktif olduğun da kişi daha aktif, sözel, entellektüel, dışa dönük, yaratıcı olur, erkek ve güneş enerjisi ağır basar. Bunun karşısında sağ yarı kürenin baskın olması, pasiflik, görsellik ve işitsellik, duygusal tepkiler, içe dönüklük ile kendini gösterir ve dişi ve ay enerjileri ağır basar.
Enerji çok ender olarak eşit dağılır. Bu zamanlarda bilinç ciddi değişimler yaşar; kişi ya aşırı derecede sakinleşir ya da aşırı derecede heyecanlanıp rahatsız olur. Enerjinin bir yarı küreden diğerine geçişiyle kişinin tepkileri değişirken, her yarı küre kendine has, kolayca tanınabilir bir biçimde çalışır. Yarı kürelerden hangisinin diğerine baskın olduğuna göre, algılamalar, eylemler ve hatta istem dışı bedensel tepkiler bile farklılık gösterir.
NEFES VE BEYİN YARI KÜRELERİ:
Enerjinin bir yarı küreden diğerine hareketi, nefesin bir burun deliğinden diğerine geçişiyle aynı zamanda gerçekleşir. Sağ burun deliği nefes alırken sol yarı küre, sol burun deliği nefes alırken sağ yarı küre aktiftir. Her iki burun deliği bir anda çalıştığında beyin yarı kürelerinin ikisi de aktiftir. Nefes alınan burun kanalını değiştirmekle, ilgili beyin yarı küresinin aktivitasyonu da tersine döner, organizmadaki kimyasal reaksiyonlar değişir. Nefes almanın bilinçli kontrolü ile beden kimyasının da bilinçli olarak kontrol edilmesi ve değiştirilmesi mümkün olur.
İnsanın duyguları beden biyokimyasının bir ürünüdür. Duygu ve düşüncenizi değiştirmekte zorlandığınızda, nefes alma biçimini ve buna bağlı olarak beden kimyasını değiştirerek duygusal ve zihinsel durumumuzda değişiklik yaratabilirsiniz. Her türlü rahatsızlık zihinsel ve duygusal durumunuzun yani beden biyokimyanızın bir sonucu olduğunu bilirseniz, Belirtiler algıladığınızda nefes alış veriş modelinizde değişiklik yaparak beden kimyasını buna bağlı olarak da ilgili rahatsızlığı düzeltebilirsiniz.
Nefes alma konusunda bilgi ve deneyimle kişi bilinçlilik durumunu kendi kontrolü altına alarak bildiği gibi hastalıkları da önleyebilir.Aş ağıdakiler bulgular ışığında içsel dengeyi evrenin dengesiyle uyumlu hale getirmek mümkündür.
Gün içinde çok kısa anlar dışında, iki burun deliğimizden birden nefes almayız. Bir burun kanalı açık konumdayken diğeri geri plandadır. Çalışan burun deliğimizin tarafına yan yatıp kaburgalarımızı n altına ( nefes almada önemli bir rolü olan sinirleri uyarmak için) bir yastık koyarak nefesimizi diğer burun deliğine geçirebiliriz. Sağlıklı kişilerde bu değişim 3 -10 dakika arasında gerçekleşir. Sağ burun deliği çalışırken beden kimyası daha çok asidiktir (mide daha fazla gastrik asit salgılar bu durumda) ve içsel ısı yüksektir. İdrar yaparken, sıvı içecekler alırken bu burun deliği kullanılmamalı dır.
Sol burun deliği çalışırken beden kimyası daha çok alkalindir. Bu burun deliği, sistemi soğutucu özelliğe sahiptir.
Özel bazı işler için aksi gerekmedikçe, gün boyunca sol burun deliğinin, güneş batışından güneş doğuşuna kadar ise sağ burun deliğinin kullanılması uygundur. Böylece organizma, gezegende baskın olan enerji ile uyumlanmış olur. Gündüz daha sıcak ve güneşli olduğundan serinletici burun deliği, gece de diğeri kullanılır.
Her iki burun deliği de eşit oranda çalıştığında beden kimyası tam dengeye gelir ki bu durum meditasyon ve yoga yapmaktan başka hiç bir eylem için o kadar uygun değildir. Normal olarak bu durum güneşin doğuşu ve güneşin batışı ile saatte bir meydana gelen solunumun burun deliklerinin birinden diğerine geçişindeki kısa anlarda oluşur.
Nefes alma döngüsü ayın yükselip alçalan dönemleriyle doğrudan ilişkilidir.
En karanlık geceyi (yeni ay) takip eden sabah, güneşin doğmasıyla sol burun deliği çalışmaya başlar ve bir saat sürer. İkinci ve üçüncü sabahlar da aynı şey olur.
Dolunayı takip eden sabah üç sabah ise güneş doğarken sağ burun deliği işler ve bu bir saat devam eder.
Bir burun deliği üst üste üç sabah işledikten sonra, takip eden üç gün boyunca diğer burun deliğinden nefes alınır. 28.5 günlük ay dönemine bağlıdır bu değişimler.
Doğal döngüde bir aksama olduğunda ve uygun zamanda uygun burun deliği çalışmadığında beden kimyası bozulur ve kişide fizyolojik ya da psikolojik rahatsızlıkları n belirmesi daha olası hale gelir.
Böyle bir dengesizlik durumunda hastalıkları engellemek için derhal müdahale gerekir. Bu müdahale ise daha evvel değinildiği gibi, bir yastık yardımıyla nefesi değiştirmektir. Ne olursa olsun ağızdan nefes alınmamalıdır.
Zihinsel ya da fiziksel bir rahatsızlığın ilk belirtileri görülür görülmez nefesi değiştirmek, belirtilerin kötüleşmesini engellediği gibi, iyileşmeyi de hızlandırır.
Burun delikleri, görevleri ve şifaları
Her nefes alışımızda sağ, sol ya da her iki burun deliği beraber kullanıldığında belirli bir psiko fizyolojik durum yaratılır. Burun deliklerinden birinin çalışması sırasında yapılan iş o anki beden kimyasına uygun olmayabilir. Sol burun kısa zamanda sonuç beklenmeyen, uzun vadeli faaliyetler için daha uygundur. Sağ burun ise istikrarsız, çabuk sonuç beklenen kısa vadeli faaliyetlerle bedensel güç isteyen işler için uygundur. Burun kanallarının birlikte eşit kullanılabilmesi konsantrasyon ve gevşemenin beraber oluşturulması için elverişlidir.
Beyin iki yarım küresinin nefesle olan ilgisi
BEYNİN SAĞ YARIM KÜRESİ
BEYNİN SOL YARIM KÜRESİ
PARASEMPATİK SİNİR SİSTEMİ SEMPATİK SİNİR SİSTEMİ
SOL BURUN KANALI SAĞ BURUN KANALI
DİYAFRAM SOLUNUMU ÜST SOLUNUM
BÜTÜNSEL DAVRANIŞ BİREYSEL DAVRANIŞ
BARIŞ VEYA YÜZLEŞ SAVAŞ YA DA KAÇ
DÜZEN KAOS
EŞLEŞMEK ZITLAŞMAK
BİRLİK BİLİNCİ AYRILIK BİLİNCİ
SOYUT SOMUT
DİŞİL ERİL
DUYGU ZİHİN
YAVAŞLAMAK HIZLANMAK
EYLEMSİZLİK HAREKET
PASİF AKTİF
DÜŞÜK TANSİYON YÜKSEK TANSİYON
AY GÜNEŞ
Mustafa kartal