Hoşgeldiniz Ziyaretçi. Lütfen giriş yapın veya kayıt olun.

Gönderen Konu: ANLAM ARAYIŞI  (Okunma sayısı 1713 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

HarikaTurunç

  • Ziyaretçi
ANLAM ARAYIŞI
« : 20 Kasım 2007, 00:39:27 »
 

Anlam Arayışı



Viktor Frankl, ikinci dünya savaşı sırasında toplama kamplarında mesleğinin ve kendisi için önemli yaşam deneyimi yaşadığının farkında bile değildi Ailesi almanlar tarafından yok edilince kendini toplama kamplarında buldu. Bir psikiyatrist olan Frankl, toplama kamplarında umudunu kaybetmeyen insanların ne kadar acı çekse de hayatta kalmayı becerebildiğini, umutlarını kaybedenlerin ise yaşam savaşını kaybettiklerine tanık oldu. Umudunu kaybetmeyen ,insanlar ‘’ Almanlar her şeyimizi elden alabilirler ama nasıl düşüneceğimizi ve ne hissedeceğimizi biz belirleriz’’ inancı taşıyorlardı. Frankl, bundan etkilenerek, insanların başına ne gelirse gelsin çaresiz olmadıklarını, olacakları belirleme yetenekleri olmadığını fakat olaylar karşısında davranışlarını ve tepkilerini belirleme seçenekleri olduğun sonuca vardı ve bu çalışmasına ise, Logo Terapi yani anlam terapisi vererek davranış bilimlerinde yeni bir çalışmaya öncülük etti.
Hatta Frankl, ölüme giderken bile bazı insanların başını eğmediğini, tebessüm içinde gittiğini ve ölüme meydan okuduklarına şahit oldu. Frankl bu insanlardan öğrendiği en önemli olgunun insanın hayatına bir anlam verme arayışı olduğunu fark etti. İnsan ne yaparsa yapsın yaptığı her şeyi neden ve bir anlam arayışı için yapmaktadır. İnsan yaptığı işe anlam verdiği sürece o işin anlamı olmakta ve anlamını yitirdiğinde kişi arayışlar içine düşmektedir.
Zaman içinde bazı takımlar durumları gereği yarışlardan koparken, bir anlamda sporcular ve antrenörler de heyecanlarını ve coşkularını yitirmekteler. İnsanlar ve insanlık en zor anlarda bile bir anlam arayışı olmasına rağmen, yaşam kaygıları derin olmayan yalnızca sportif yarışta aradığını bulamayan sporcuların kendilerini bırakmaları, yarıştan kopmaları, yaşamlarına anlam vermekten uzaklaşmaları gerçekten düşündürücüdür.
Bir şirkete verdiğim liderlik seminerinde, ağustos depreminde sağ kurtulan bir katılımcı, kendisinin ve eşinin hayatta olmasını mucizeye bağlamış ve ‘’sağ olduğum sürece hayatta artık hiçbir şey beni korkutamaz’’ diyerek yaşamına yeni bir yön verdiğini bizlerle paylaşmıştı.
Yoğun yaşanan deneyimler insanın yaşamına yeni bir yön vermede çok önemli kuşkusuz. Daha da önemlisi kişiler yaşamlarına yön verirken, yaşam coşkularını ellerinden alacak ve kendilerini engelleyecek büyük gördükleri fakat küçük engellerden sıyrılabilmeyi ve ne olursa olsun hayallerinden uzaklaşmamak gerektiğini anlamaları gerekir. Hele, takım içi yaşanan çekemezlikler, kıskançlıklar, kim ne kadar oynadı, benim ne farkım ne gibi düşünce virüslerine ise hiç prim vermeleri gerekir.
Zamanı hiçbir güç satın alamaz. İnsanlar kaprisleri, kıskançlıkları, küçük düşünmeleri bırakıp, hayatlarına anlam vermeyi sürdürmeleri, ve yaratıcılıklarını kullanıp işleri daha iyiye götürmelidirler.
İnsanlar güzel şeylere layıktır sloganını, insanlar güzellikleri oluşturmak ve anlamlaştırmak için vardıra dönüştürmek daha doğru olsa gerek.
Sağlık ve mutlulukla..

09 OCAK 2004 Fanatik Basket Gazetesinde Yayınlanmıştır.


 
Yazar : Turgay BİÇER

 
Tarih : 03.09.2005 - Okunma : 3501
 
 

Ana Sayfa