Hoşgeldiniz Ziyaretçi. Lütfen giriş yapın veya kayıt olun.

Gönderen Konu: Şeytanın Gör Dediği Köşesind, KÖRLERİN HİKAYESİ  (Okunma sayısı 3477 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı zahide

  • Kıdemli üye
  • Üye
  • *
  • İleti: 118
  • Karma: +0/-0
  • Cinsiyet: Bayan
Bir gün uzaklarda renkleri karmakarışık bir köy görmüş; alacalı bulacalı garip bir köy. Yaklaşmış köye doğru. Yolları bir tuhaf, evleri bir tuhaf, insanları bir tuhaf, insanları bir tuhafmış köyün…

Girince köyün içine anlamış meseleyi. Körler köyüymüş burası. Kadınların, erkeklerin, çocukların, velhasıl herkesin sımsıkı kapalıymış gözleri…

Gezginci adam karar vermiş burada yaşamaya:

Hiç değilse benim bir gözüm var, diyormuş. Körler ülkesinde şaşılar kral olur, derler. Bende bunların başına geçer yaşarım.

Körlerin gözleri yokmuş ama elleri, kulakları, burunları çok hassasmış. Kendilerine göre kurdukları bir düzen içinde yuvarlanıp gidiyorlarmış.

Adam şaşkın hallerine bakıyormuş onların. Yürümeleri, konuşmaları doğrusu başka türlüymüş.

Bir gün körlerden biri öteki körün malını aşırmış. Sadece tek gözlü adam görmüş bunu.

Bağırarak ilan etmiş:

Filanca malını çaldı filancanın.


Körler:
Nereden biliyorsun o kadar uzaktan duyulmaz ki, demişler.

Ben duymadım, gördüm. Gözüm var benim. Görüyorum.

Körler göz diye, görmek diye bir şey bilmiyorlarmış. Uzun yıllar içinde çoktan unutmuşlar bu hissi.

Ne demek görmek, demişler, nasıl görüyorsun yani duyulmayacak mesafeden anlıyor musun ne olup bittiğini?

Anlıyorum tabi…

İnanmayız, imtihan edeceğiz seni…

Adamı almışlar uzakça bir yere dikmişler. Tecrübeleriyle biliyorlarmış o uzaktan hiçbir şeyin işitilemeyeceğini.

Anlat bakalım, şimdi biz ne yapıyoruz, demişler.


Adam anlatmış:

Oturuyorsunuz, konuşuyorsunuz. Şu ayağa kalktı, bu elini oynattı, bir iki bacağını sallıyor vs...

Derken körler bir evin içine girmişler, bağırmışlar:
Anlatsana…
İçeri girdiniz, göremiyorum ki…
Körler bilmedikleri için içeri girmenin ne olduğunu:

Ne olmuş yani içeri girmişsek. Elli santim fark etti, anlat anlat, demişler.

Arada duvar var, göremiyorum.

Körler:

Sen atıyorsun, demişler. Demincek tesadüf etti. Bak, şimdi bilemiyorsun.

Çıkın dışarı, söyleyeyim.

Bu kadar uzaktan duyunca ha içerisi, ha dışarısı, ne çıkar yani…

Ben duymuyorum, ben görüyorum, diyormuş adam.

Öyle şey olmaz, demişler. Sende bir bozukluk var. Saçmalıyorsun, acayip şeyler söylüyorsun. Hekime muayene ettireceğiz seni…

Adamı yaka paça köyün hekimine götürmüşler. Hekimde kör tabii…
Elleriyle yoklamaya başlamış adamı. Yoklamış ve parmaklarını adamın yüzünde gezdirirken:

Buldum, demiş. Bozukluk burada…
Adamın açık olan gözünü kastediyormuş hekim ve…

Saçmalaması bundan dolayı, diyormuş. Ben şimdi hallederim, düzeltirim onu…
Körler ülkesinde kral olmaya kalkan gezginci zor bela kurtarmış kendini oradan. hihi hihi hihi
 

Her  Şeyin Mevsimi, Her Amacın Bir Zamanı Vardır.Doğma Zamanı, Ekme Zamanı ve Ektiğini Biçme Zamanı. Tanrı Her Şeyi Zamanında Güzel Olacak Şekilde Yarattı.

Çevrimdışı zahide

  • Kıdemli üye
  • Üye
  • *
  • İleti: 118
  • Karma: +0/-0
  • Cinsiyet: Bayan
Ynt: Şeytanın Gör Dediği Köşesind, KÖRLERİN HİKAYESİ
« Yanıtla #1 : 19 Temmuz 2009, 14:55:09 »
Kaynak: CÜCELOĞLU,Doğan,Sistem Yayıncılık, İçimizdeki Biz
Her  Şeyin Mevsimi, Her Amacın Bir Zamanı Vardır.Doğma Zamanı, Ekme Zamanı ve Ektiğini Biçme Zamanı. Tanrı Her Şeyi Zamanında Güzel Olacak Şekilde Yarattı.

Çevrimdışı kurt e. inhan

  • Kıdemli üye
  • Üye
  • *
  • İleti: 1212
  • Karma: +0/-0
  • Cinsiyet: Bay
Ynt: Şeytanın Gör Dediği Köşesind, KÖRLERİN HİKAYESİ
« Yanıtla #2 : 20 Temmuz 2009, 11:36:40 »
Düşündüren ayrıca gülümseten paylaşımınız için çok teşekkürler.. ;n
Kurt E. İnhan