Hoşgeldiniz Ziyaretçi. Lütfen giriş yapın veya kayıt olun.

Gönderen Konu: kanserin iki düşmanı  (Okunma sayısı 1022 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Mine

  • Üye
  • *
  • İleti: 192
  • Karma: +0/-0
  • Cinsiyet: Bayan
kanserin iki düşmanı
« : 15 Aralık 2007, 23:56:00 »
Amerika'da yapılan bir araştırma domates ve brokolinin birlikte yenildiğinde kanserli hücrelerin gelişmesini engellediğini ortaya koydu.


Brokoli ile domatesin prostat kanseriyle mücadelede en yararlı besinler olduğu belirtildi. Illinois Üniversitesi’nden araştırmacılar, brokoli ile domatesin özellikle birlikte tüketildiğinde, tümörün gelişmesini engellediğini ortaya çıkardılar.

Prostat kanserinin, erkeklerde en sık görülen kanser türlerinin başında geldiğine dikkat çeken uzmanlar, bu hastalığa yakalanan kişilerin her gün bir porsiyon brokoli ile 2-3 adet domatesi birlikte çiğ olarak tüketerek mücadele etmelerini önerdi. Brokoli ile domatesin içerdiği maddelerin birlikte kanser hücrelerine saldırarak büyümelerini engellediği belirtildi.

YÜZDE 40 AZALMA

Illinois Üniversitesi yiyecek bilimi uzmanlarından Prof. John Erdman, "Araştırmalar, her öğünde taze domates tüketen kişilerin prostat kanserine yakalanma riskini yüzde 40 azalttığını gösteriyor. Brokolide bulunan sülfür, kanserin gelişmesini geciktiriyor. İki sebze de içerdikleri açısında değişik ancak birbirini mükemmel bir şekilde tamamlıyor" dedi.

Araştırmacılar, laboratuvarda prostatlı farelerin bir bölümüne, her gün bir miktar domates ve brokoliyi birlikte yedirdiler. Bir başka grup fareye sadece domates, diğer gruba da sadece brokoli verildi. 22 hafta sonra, brokoli ve domatesin birlikte verilen fare grubundaki tümörlerin, diğerlerine oranla daha küçük kaldığı görüldü. Uzmanlar, "Brokoli ile domates birlikte tüketildiğinde, etkisinin güçlü olduğu kesin. Pişmiş domates, belki de çok daha iyi. Burada alınması gereken ders, çeşitli meyve ve sebzeleri değişik şekillerde hazırlayarak tüketmenin gerekliliği" dediler.

Kaynak: Nokta
Mutlu olmak istiyorsak,
hayatın cisimde değil,
ruhta olduğuna inanmalıyız.

Tolstoy