GERCEK SEVGININ BILIMSEL TARIFI
Fransizlarin unlu Atom Fizikcisi Prof. Jean E. CHARON bir
ogretisinde soyle demektedir :
"60 kiloluk bir insan 4x10 uzeri 28 sifirlik bir rakamla ifade
edilecek kadar buyuk bir sayida elektron icerir. Eger proton ve
elektronlar gibi temel parcaciklari dusunursek, olumumuzden sonra
vucudumuzun tum maddesinin korundugunu soyleyebiliriz. Cunku
fizik bize bu parcalarin kararli oldugunu, yani pratik olarak sonsuz
bir hayat sahip oldugunu soylemektedir. O halde her birimize ozgu
sonsuzluk ihtiyacina cevap vermek icin yapilacak sey sudur. Ruhu,
canli vucudumuzun elektronlari ve pro tonlari olan mikroskobik
temel parcaciklarin icinde aramak gerekir. Cagdas fizikte,
bagimsiz iki kapali mekan olan iki elektron arasindaki basit
elektrostatik etkilesim ile birbirlerini uzaktan etkileyebilirler."
Elektronlarin rezoransa girmesi.
Amerikali Tip Profesoru Dr.Hery Sharma ise bir ogretisinde
soyle demektedir :
"Yapilan son arastirmalar, her hangi iki atom- alti"parcacigin"
bir kez etkilestikten sonra (aralarinda sonsuz bir uzaklik bile
olsa) kalici olarak ve aninda haberlesecek sekilde bir baglanti
icine girdiklerini de gostermistir. Bir elektromanyetik alan
vasitasiyla bir parcacigi dondurecek olursaniz, digeri de (Bundan ne
kadar uzakta olursa olsun) doner ve bu ikisi arasinda maddesel bir
baglanti yoktur. Pek cok fizikciye gore bu derin duzeyli
etkilesimler, fiziksel yaratilisin temel unsurlarindan birisi gibi
gorunmektedir. Hicbir sey kendi basina degildir, en ince dalgalanma
bile."
Kalifornia Universitesi' nden fizikci Prof. HP Stapp soyle
soyluyor :
"Herhangi bir temel parcacik, bagimsiz olarak var olan analiz
edilemez.bir unsur degildir, ozu itibariyla bu distaki diger
seylere ulasan bir iliskiler serisidir." Ve bana gore hafiza bir cesit
kodlu bir elektromanyetik elektron isimadir. Bu nedenle vucudun
butun bilgi yuku elektronda saklidir. Nitekim cep telefonlariyla
da arada anten olmaksizin, dalga boyu teorisine gore konusuruz.
Bedenin kimyasal yapisi insan olunce, konumuna en yakin bilesige
donusur, ama elektronlar insan akli almayacak kadar uzun sureli
yasarlar enerjinin konumu kanununa gore bir seyin icine girerler.
Bu verilerin degerlendirilmesi altinda:
Sevgiyi iki elektron iletisimi olarak ele alirsak, ayni frekansta
Leyla ile Mecnun iletisimi meydana geldi mi, Leyla Guney kutbunda olsa
Mecnun'da Kuzey kutbunda olsa bile, yukarida tarif edildigi gibi,
elektronlarin iletisiminde, mesafe kaydi aranmadigi, zamansizlik
mekansizlik sureci olustugunu dikkate alarak deriz ki :
Guney Kutbunda Leyla hastalandigi zaman ayni anda Kuzey Kutbundaki
Mecnun'da hastalanir, Leyla agladigi zaman Mecnun'da aglar, Leyla
uzuldugu zaman Mecnun'da uzulur, Leyla oldugu zaman
Mecnun'da olur. Iste dunya evriminde gercek sevginin tarifi budur.
Birde Ulvi seviye gercek seviye vardir ki, buna Tanri sevgisi denir.
Bu ise Tanri'nin isinlarinin yansimasiyla (Tanri'nin asla
kendisiyle degil) iletisime girmekle olur, bu ise sonsuz ve
olumsuz sevgidir.Tanri hicbir zaman olmeyecegine gore, dogal olarak bu
seviyeye ulasan kimsede hicbir zaman olmez.
Belki mutlak manada;
CENNET: (Olumsuz sevgi- sonsuz varolus)
CEHENNEM: ( Kendi kendine olan sevgi- sonsuz yok olus) demektir.
Dogrusunu Tanri bilir. Hatam varsa O'nun affina siginirim.
Olumsuz sevgi
