Hoşgeldiniz Ziyaretçi. Lütfen giriş yapın veya kayıt olun.

Gönderen Konu: Neyin Doğru Olduğuna mı Yoksa Neyin Yanlış Olduğuna mı Bakıyorum?  (Okunma sayısı 1237 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı zahide

  • Kıdemli üye
  • Üye
  • *
  • İleti: 118
  • Karma: +0/-0
  • Cinsiyet: Bayan

Neyin Doğru Olduğuna mı Yoksa Neyin Yanlış Olduğuna mı Bakıyorum?

Bu soru, üzüntüyü sevince çeviren bir güce sahiptir.

Neyin doğru olduğuna baktığımızda, bilinçli bir şekilde algıladıklarımıza tekrar odaklanırız.Böylelikle, her durumda ve her insandaki güzelliği ve doğruluğu görebiliriz. Neyin yanlış olduğuna bakmak, dünyayı anlamanın doğal bir yolu değildir. Aslında çoğumuza herhangi bir ilişkide ya da durumda bir yanlış aramanın doğru olduğu öğretildi.

Ancak neyin doğru olduğuna bakma yönünde bir seçim yaptığımızda, tüm gerçeklik ortaya serilir.

Gözlerin,zihnin, kalbin, hava, su ve güneş ışığı sana karşılıksız olarak verilmiş.

Bu değerli hediyeler karşısında nasıl minnettar kalmazsın! Bu yüzden her dilde "teşekkür" en önemli kelimeler arasındadır. Teşekküre ettiğimizde, paylaştığımız tüm hediyeleri ve sevgiyi sunarız.


Neyin doğru olduğunu araştırdığımızda, yaşam tüm hediyelerini bize sunar. Yüreğimizi açar ve sahip olduklarımız için şükretmemizi sağlar. Bizi hergun kutsayan küçük şeylerin  değerini biliriz. Yaşamın bize sunduğu armağanları doğal karşılarız. Sadece teşekkür edeceğimiz şeyleri düşünürüz.

Kalbiniz atıyor, nefes alıyor, görüyor, hissediyor, tadıyor ve koku alıyorsunuz demektir. Bunların hepsi olağanüstü armağanlardır!

Bu soruyu kendimize sorduğumuzda, sevginin ve minnettarlığın bilincine varırız. Neyin doğru olduğuna baktığımızda, çocuklarımıza, aekadaşlarımıza, iş arkadaşlarımıza ve toplumumuza ilham veririz.

Neyin doğru olduğuna bakmak, pratik gerektiren bir sanattır.

Üzerinde çalışmaya değer çünkü doğrulara baktığımızda kendimizi iyi, güçlü ve değerli hissederiz.

Yanlış olanlara odaklandığımızda ise kendimizi kötü hisseder ve hayal kırıklığına uğrarız.

Yanlış olanı aramak kolaydır. Bir çoğumuz dünyaya bu şekilde bakarız. Detaylı bir şekilde işlerimizde, ilişkilerimizde, ebeveynlerimizde, öğretmenlerimizde, çocuklarımızda, sağlığımızda, devletimizde ve banka hesaplarımızda yanlış aramakta ustayız. Bu yüzden, dünyaya dar bir bakış açısından bakmayı seçiyoruz.

Beklentilerimizin karşılanmadığı, ihtiyaçlarımızı karşılamakta başarısız olduğumuz, yaşamın bize göre olması gerektiği gibi gitmediği durumlara odaklanırız. Başkalarının olumsuz niteliklerine, zayıflıklarına ve yetersizliklerine takılır kalırız.

Bu Soru, bakış açımızı ve ruh halimizi değiştirdiğimiz an, yanlışın sadece "onlarda" olmayabileceğini gösterir. Belkide sorun dışarı da değil, bizim dünyaya bakış açımızdadır.

Yine de bunu kabul etmeyebilir ve eşlerimizin, patronlarımızın ve verdiğimiz siparişi yanlış getiren garsonların hatalı olduğunu düşünebiliriz. Fakat yanlış olanı aradığımız sürece mutlaka bir şey bulacağımızdan emin olabiliriz. Ve o zaman hayal kırıklığını ve tatminsizliği deneyimleriz.

Hata bulmak çok kolaydır. Başkalarının yanlışını bulmak tembel insanın davranış biçimidir.

Başkalarını hatalı bularak ruh halimizi ve kötü davranışlarımızı makul göstermeye çalışıyoruz. Yanlış olana odaklanarak, sorumluluk almaktan kaçıyoruz.

Yanlışı aramak şu anda yaşamamızda var olan mükemmelliği görmemizi engeller.

Dünyaya bakış açımızı değiştirdiğimizde neler olur, diye kendimize sormalıyız.

Eğer iş arkadaşlarımızı bize bilgelik kazandıran ruhsal varlıklar olarak görseydik hayatımız nasıl olurdu?

Komşularımıza dünyanın en bilge insanları gözüyle bakıp onları dinlaseydik ne olurdu?

Şimdi ortaya koyduklarından farklı bir şey mi koyarlardı?

Partnerlerimize yaşamımıza heyecan ve neşe getireceklermiş gibi yaklaşsaydık neler olabilirdi?

Ne duyardık?

Ne Görürdük?

Ne mümkün olabilirdi?

Neyin doğru olduğuna bakmak yaşamımızı zenginleştirir. Bu huzur, doyum ve neşe getiren bir seçimdir.


Umarım Bu yazıyı okuyan ve başkasına bilgi paylaşında bulunan herkesin seçimlerinin doğru olması dileğiyle hihi

Kaynak:FORD, Debbie,Kuraldışı Yayınları, Doğru Sorular




Her  Şeyin Mevsimi, Her Amacın Bir Zamanı Vardır.Doğma Zamanı, Ekme Zamanı ve Ektiğini Biçme Zamanı. Tanrı Her Şeyi Zamanında Güzel Olacak Şekilde Yarattı.