AĞAÇ VE KIZ
Bir adada kaybolmuş,
Yalnızlığı seven kız.
İnsanlardan eser yokmuş,
Ağaçlar tek dostu olmuş..
Gövdesi büyük bir ağaca dokunmuş,
O da onunla konuşmuş..
Hoş geldin kendini bulmaya,
Kurtuluşun için söylediklerimi anla…
Bana bir bak…yüzlerce yıldır burada,
Kendimi adadım sadece yaşamaya…
Bir avuç su, bir ince rüzgarla,
Doyurdum kendimi, şükrettim Allah’a..
Kıskançlık yoktu, kin nefret yoktu,
Besledim kuşları dallarımda…
Paylaştım yemişlerimi onlarla..
Bir şey kaybetmedim mütevazi olmakla…
Sözler yoktu, aşık oldum gökyüzüne…
Ona ulaşmaya çalıştım, boyum yettiğince..
Ulaşamayacağımı bile bile,
Vazgeçmedim yine de..
Toprağa kök saldım,
Ona nankörlük yapmadım..
Yaşamak için yaşamanın anlamını,
Ben kendimle kavradım..
Şimdi sen de git karış insanlara,
Onlara anlat söylediklerimi….
Belki gülüp geçerler sana..
Belki de yardımın dokunur onlara..
Gülümsemiş kız…
Hem ağaca, hem kendi davranışına..
O anda anlamış, savaşmak boşuna.
İnsan kendinden kaçamaz, kalsa da tek başına.