Hoşgeldiniz Ziyaretçi. Lütfen giriş yapın veya kayıt olun.

Gönderen Konu: Swami Mukhtananda'dan bir hikaye...  (Okunma sayısı 3118 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

derya99

  • Ziyaretçi
Swami Mukhtananda'dan bir hikaye...
« : 18 Temmuz 2012, 12:56:42 »
.“Hindistan'da eski çağlarda, Janaka isminde bir kral varmış. Bu kral aynı zamanda çok bilge bir kişiymiş.
Birgün öğle yemeğinden sonra, çiçeklerle bezenmiş yatağında şöyle biraz kestirmek için uzanmış ve uyuya kalmış.
Hizmetçileri ellerinde yelpazelerle onu serinletiyor, muhafızları kapıda nöbet tutuyormuş.
Janaka uyuyunca, komşu ülkenin kralının kendi ülkesine saldırdığını ve savaş meydanında onu yendiğini görmüş.
Muzaffer kral, Janaka’ya hür olduğunu ve krallığını, sarayını terk edip istediği yere gidebileceğini söylemiş. Savaştan yorgun, bitkin çıkan Janaka krallığını terk edip yollara düşmüş. Kısa süre sonra aç kalmış. Sağa sola dolaşırken, bir mısır tarlasına rast gelmiş ve iki mısır koçanı koparmış ve yemeye başlamış. Tam o sırada tarlanın sahibi çıkagelmiş ve kendi mısırları ile karnını doyuran bu yabancıyı görmüş. Hemen kamçısını çıkarıp, kralı fena halde kamçılamış.
Bu kamçı darbelerini yer yemez, Janaka uyanmış. Yerine oturmuş ve bakmış ki kendi yatağında duruyor, ve hizmetçileri onu yelpazeleri ile serinletmeye devam ediyor, muhafızları nöbette hazır bekliyorlar.
Rahatlayan kral tekrar yatağına uzanmış ve gözlerini kapatmış. Bir süre sonra kendisini tekrar mısır tarlasında ve çiftçi tarafından dövüldüğünü görmüş. Gözlerini açmış ve bakmış ki hala yatağında yatıyor.

O zaman merak etmeye başlamış. “Bunlardan hangisi gerçek, rüyadakiler mi, yoksa şimdi gördüklerim mi?, buna bir cevap bulmam lazım”.

Bütün krallığa haber salmış ve bütün büyük din adamlarını, bilim adamlarını, azizleri, ermişleri, kahinleri, mucitleri hepsini saraya gelmelerini ve bu soruya cevap vermelerini emretmiş. Hepsi sarayda toplandıklarında, onlara sormuş. “Söyleyin bana, hangisi gerçek, uyanıklık hali mi, rüya hali mi?”
Fakat hiçbiri soruya nasıl cevap vereceklerini bilememiş. Rüya haline gerçek deseler, uyanıklık haline sahte demiş olacaklar. Uyanıklık haline gerçek deseler, rüya haline sahte demiş olacaklar.

Kral çok kızmış ve “Hepinizi yıllardır besliyorum” demiş. “Basit bir soruma cevap veremediniz. Tek yaptığınız yemek ve şişmanlamak” Hepsinin krallığın zindanına atılmasını emretmiş. Sonra bu sorunun yazılıp krallığın dört bir yanında halka açık yerlerde asılmasını ve duyurulmasını söylemiş.
“Şu durumlardan hangisi gerçektir? Rüya mı, uyanıklık mı? Her kim bu sorunun cevabını biliyorsa sarayıma gelsin ve bana açıklasın”

Çok günler geçmiş. Kahinlerden birinin Ashtavakra adında bir oğlu varmış. Bu isim, sekiz yerinden deforme anlamına geliyormuş. Çünkü Ashtavakra tamamen eğri büğrü bir bedenle dünyaya gelmiş.
Bir gün, Ashtavakra annesine sormuş, “babam nerede?” Annesi de cevap vermiş. “Kralın hapishanesinde”. “Neden bir şey mi çaldı?” demiş, Ashtavakra. Annesi, “hayır” demiş, “Kralın sorusuna cevap veremedi, dolayısıyla hapsaneye atıldı” “Bu soruya ben cevap verebilirim” demiş, Ashtavakra ve doğruca kralın sarayına gitmiş.

Sarayın dışında kocaman bir davul varmış ve yanında da bir yazı. “Her kim ki kralın sorusuna cevap vermek ister, davula vursun” Ashtavakra davula vurmuş. Sarayın kapısı açılmış ve kralın kabul salonuna alınmış.

Vezirler, Ashtavakra’yı kabul salonunda yürürken gördüklerinde hepside gülmeye başlamışlar. Bütün krallığın alimleri cevap verememişken, bu biçimsiz çocuğun kralın sorusuna cevap verebileceğini düşünmesi, onları eğlendiriyormuş.
Ashtavakra onları görünce, o da gülmeye başlamış.
Kral sormuş, “Vezirler gülüyor, çünkü o kadar garip ve komik yürüyorsun ki, ve ayrıca çok gençsin. Fakat bana söyle, sen niye gülüyorsun?”
Ashtavakra cevap vermiş, “Majesteleri, siz ve vezirlerinizin aydınlanmış insanlar olduğunuzu duymuştum, fakat şimdi görüyorum ki çok aptalmışsınız. Siz benim bedenimin biçimsizliğine gülüyorsunuz,, ki o sadece deri ve kemikten ibarettir. Bütün bedenler aynı beş elementten yapılmıştır. Eğer bana Öz açısından bakmış olsaydınız, Özün herkeste aynı olduğunu ve gülecek bir şeyin olmadığını görürdünüz.
Ve, sorunuza gelince, Ey kral, ne uyanıklık durumu ne de rüya gerçektir. Uyanık olduğun zaman, rüya alemi gerçek değildir ve rüya gördüğünde uyanıklık alemi gerçek değildir. Dolayısıyla, hiçbiri de gerçek olamaz."

”Kral sormuş “Eğer her ikisi de, uyanıklık ve rüya, gerçek değilse, gerçek olan ne?”
“Uyanıklık ve rüyanın ötesinde bir durum daha vardır” diye cevaplamış Ashtavakra.
“Onu keşfet, sadece o gerçektir.”
« Son Düzenleme: 26 Şubat 2013, 18:57:06 Gönderen: natalie »

derya99

  • Ziyaretçi
Ynt: Swami Mukhtananda'dan bir hikaye...
« Yanıtla #1 : 26 Şubat 2013, 21:08:32 »
Güzelmiş di mi :)