Hoşgeldiniz Ziyaretçi. Lütfen giriş yapın veya kayıt olun.

Gönderen Konu: Merhaba  (Okunma sayısı 17635 defa)

0 Üye ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

nazlita

  • Ziyaretçi
Merhaba
« : 06 Ağustos 2007, 14:36:49 »
Merhaba ne demek?

Hiç düşündünüz mü ya da bilen var mı içinizde ''MERHABA'' ne anlama geliyor diye?
Çok ilginç, bir o kadar da hoş ve sıcak bir anlamı varmış meğer...
''MERHABA'' aslında farsça kökenli olup; 'benden size zarar gelmez' anlamına geliyormuş...

Bunu öğrendikten sonra, karşımdaki insana ''MERHABA'' demek daha bir anlamlı benim için...

HERKESE MERHABA!!!

janbi

  • Ziyaretçi
Merhaba
« Yanıtla #1 : 06 Ağustos 2007, 21:44:58 »
Çok güzel bir anlamı varmış.Paylaşım için teşekkürler nazlita.Ortak kulanılan bir kelime haline dönüşmüş sanırım.Zira arapça da da marhaba diye geçiyor.Bundan sonra merhabalarımız farklı bir anlama bürünecek sayende.

Çevrimdışı serdar

  • Üye
  • *
  • İleti: 18
  • Karma: +0/-0
Merhaba-Görünmeyen kapıların anahtarı
« Yanıtla #2 : 16 Ağustos 2007, 13:58:15 »
Tüm arkadaşlara merhaba. Olabilirse merhaba konusunda katkıda da bulunmak isterim. Ben merhabanın insanların arasındaki görünmeyen kapıların anahtarı olduğunu düşünüyorum. Bence ne kadar çok anahtarınız var ise o kadar çok kapınız açılacak ve o kadar çok kapıdan girebileceksiniz. Belki şahit olmuşsunuzdur, bir yabancının sizin ülkenizde size sizin dilinizde merhaba demesi nasıl hoşunuza gider. Aynı şekilde sizde yabancı bir ülkede onların dilinde merhaba dediğinizde tüm kapılar açılır. Kapılarımızın hep açılmasını dilerim. Sevgilerimle.
aşkalarına verdiğimiz öğütler değil, bizzat uyguladıklarımız bizi insan yapar.

nazlita

  • Ziyaretçi
Merhaba
« Yanıtla #3 : 16 Ağustos 2007, 16:24:34 »
Merhaba Serdar;

Aramıza hoşgeldin!

Çevrimdışı Mert Güler

  • Genel Yönetici
  • Üye
  • *
  • İleti: 534
  • Karma: +0/-0
  • Cinsiyet: Bay
    • http://www.klasikyoga.com
Re: Merhaba-Görünmeyen kapıların anahtarı
« Yanıtla #4 : 16 Ağustos 2007, 23:34:49 »
Alıntı yapılan: "serdar"
Tüm arkadaşlara merhaba. Olabilirse merhaba konusunda katkıda da bulunmak isterim. Ben merhabanın insanların arasındaki görünmeyen kapıların anahtarı olduğunu düşünüyorum. Bence ne kadar çok anahtarınız var ise o kadar çok kapınız açılacak ve o kadar çok kapıdan girebileceksiniz. Belki şahit olmuşsunuzdur, bir yabancının sizin ülkenizde size sizin dilinizde merhaba demesi nasıl hoşunuza gider. Aynı şekilde sizde yabancı bir ülkede onların dilinde merhaba dediğinizde tüm kapılar açılır. Kapılarımızın hep açılmasını dilerim. Sevgilerimle.


Merhabalar forumumuza hoşgeldiniz,

Bu arada birşey hatırlatmak istiyorum.
Derslerimize disiplinli bir şekilde devam eden Serdar arkadaşımız, profil kısmında meslek bölümüne yönetici yazmış.
Bugün aynı zamanda kendisinin biyolog olduğunu da öğrendim.
Bize vereceği güzel pratik bilgiler olacağını düşünüyorum.
Paylaşımlarını bekliyoruz :)
Sevgiyle Kalın,
Yolunuz Aydınlık Olsun...
Mert Güler

Çevrimdışı NİHAN YILMAZ

  • Üye
  • *
  • İleti: 40
  • Karma: +0/-0
  • Cinsiyet: Bayan
Merhaba
« Yanıtla #5 : 16 Ağustos 2007, 23:38:46 »
Yeni katılan arkadaşlarımıza, eski üye arkadaşlarımıza herkese  tekrar tekrar MERHABA demek istiyorum.

Bu kelimenin ne kadar önemli olduğunu gitmiş olduğum bir ülkede daha da iyi anladım.

Neden diye soracak olursanız ülkenin bir caddesinde kaldırım taşları ışıklı ve ışıklı olan taşlarda her dilde merhaba kelimeleri caddeyi süslüyor.

Düşünebiliyormusunuz yabancı bir ülkeye gitmişsiniz ve kaldırım taşları sizi kendi dilinizde merhaba diye karşılıyor, istemeden insanın yüzünde bir gülümseme oluşuyor.

Sanki biri caddede sizi kucaklıyor ve korkma bizden sana zarar gelmez diyor :)

Bir merhabalı kaldırım taşı insanı bu kadar mutlu edebiliyorsa, etrafımızdaki tanıdığımız,tanımadığımız insanların birbirlerine merhaba demesi kimbilir ne kadar mutlu eder...

nazlita

  • Ziyaretçi
Merhaba
« Yanıtla #6 : 17 Ağustos 2007, 11:06:20 »
Ne kadar anlamlı bir yazı Nihan  :)

Sabah gülümsemelerimden birine vesile olduğun için teşekkür ediyorum.

Sevgiler

Çevrimdışı serdar

  • Üye
  • *
  • İleti: 18
  • Karma: +0/-0
Merhaba
« Yanıtla #7 : 17 Ağustos 2007, 12:32:04 »
Tekrar merhabalar. Merhaba diyen ve demeyen tüm arkadaşlara merhaba. Mert Hocama mesajı için teşekkürler. Aynı zamanda biyolog olduğum doğru. Pazarlama, satış ve yönetim konularında yıllardır çalışıyorum. Gıda, tarım, ilaç, kişisel bakım ürünleri, kalite güvence sistemleri, sanayi makinaları iş olararak ilgi alanlarım içinde oldu ve olmaya devam ediyor. Aranızda olmaktan ve özellikle Mert Hoca'yı tanımaktan çok mutluyum. Sevgi ve saygılarımla.
aşkalarına verdiğimiz öğütler değil, bizzat uyguladıklarımız bizi insan yapar.

janbi

  • Ziyaretçi
Merhaba
« Yanıtla #8 : 17 Ağustos 2007, 12:37:50 »
Teşekürler serdar.Bizler de aramızda olmandan çok memnunuz.Bakış açın , bilgi ve tecrübelerinden faydalanabilmek bize ayrı bir mutluluk katacaktır.Tekrardan hoş geldin.

Çevrimdışı NİHAN YILMAZ

  • Üye
  • *
  • İleti: 40
  • Karma: +0/-0
  • Cinsiyet: Bayan
Merhaba
« Yanıtla #9 : 17 Ağustos 2007, 14:28:37 »
Sevgili Nazlita yüzünde gülümseme  :D  sağlayabildiysem ne mutlu bana...

Bu arada Nazlita,Janbi ve Serdar hepinize merhaba ...

Çevrimdışı muhterem

  • Üye
  • *
  • İleti: 741
  • Karma: +0/-0
  • Cinsiyet: Bayan
Merhaba
« Yanıtla #10 : 18 Ağustos 2007, 22:09:58 »
MERHABA Serdar
Aramıza hoşgeldin.Güzel enerjin bütün kapıları açar umarım.
Sevgilerimle..
Kendin İçin Birşey Yapmayacaksan ; Kim Yapacak ?
Başkası için bir şey yapmayacaksan ;Varolma'nın Anlamı Ne?
Şimdi Yapmayacaksan ; Ne Zaman ?

janbi

  • Ziyaretçi
Merhaba
« Yanıtla #11 : 19 Ağustos 2007, 00:52:09 »
Merhaba Nihan  :)

Çevrimdışı asli narci

  • Üye
  • *
  • İleti: 2
  • Karma: +0/-0
Merhaba
« Yanıtla #12 : 22 Ağustos 2007, 18:55:00 »
merhaba... :D

janbi

  • Ziyaretçi
Merhaba
« Yanıtla #13 : 22 Ağustos 2007, 19:06:22 »
Merhaba aslı

  Hoş geldin :)

Çevrimdışı Mert Güler

  • Genel Yönetici
  • Üye
  • *
  • İleti: 534
  • Karma: +0/-0
  • Cinsiyet: Bay
    • http://www.klasikyoga.com
Merhaba
« Yanıtla #14 : 22 Ağustos 2007, 23:52:07 »
Alıntı yapılan: "asli narci"
merhaba... :D


Merhaba Aslı;

Forumumuza hoşgeldin :)
Sevgiyle Kalın,
Yolunuz Aydınlık Olsun...
Mert Güler

Çevrimdışı muhterem

  • Üye
  • *
  • İleti: 741
  • Karma: +0/-0
  • Cinsiyet: Bayan
Merhaba
« Yanıtla #15 : 23 Ağustos 2007, 08:52:59 »
Merhaba Aslı
Hoşgeldin aramıza.
Kendin İçin Birşey Yapmayacaksan ; Kim Yapacak ?
Başkası için bir şey yapmayacaksan ;Varolma'nın Anlamı Ne?
Şimdi Yapmayacaksan ; Ne Zaman ?

Çevrimdışı Mert Güler

  • Genel Yönetici
  • Üye
  • *
  • İleti: 534
  • Karma: +0/-0
  • Cinsiyet: Bay
    • http://www.klasikyoga.com
Merhaba
« Yanıtla #16 : 23 Ağustos 2007, 20:32:43 »
Hoşgeldin ercany...

Seni aramızda görmek çok güzel...
Sevgiyle Kalın,
Yolunuz Aydınlık Olsun...
Mert Güler

ercany

  • Ziyaretçi
Günaydın
« Yanıtla #17 : 24 Ağustos 2007, 08:41:40 »
Günaydın Dostlar,
Sizlere eğer sıkılmayıp okursunuz diye selamlaşmanın tarihi hakkında kısa bir yazı buldum.Umarım faydalanırsınız.:)

Günümüze kadar ulaşmış selamlama şekillerinin tümünün kökeni çok eskilere gider. Selamlama tarih boyunca, selamlayanın kendisinin silahsız olduğunu ve karşısındakinin gücünü kabul ettiğini belirten bir ifade şekli olmuştur. Eli başa götürerek selam vermenin, hatta tokalaşmanın bile amacı karşısındakine elin boş ve silahsız olduğu mesajını vermekti. Elde kılıç veya mızrak varsa bunların ucu yere ve biraz sağa doğru yani düşmana bakmayacak şekilde eğilirdi. Günümüzde subayların kılıçlarının ucunu yere doğru eğerek selam veriş şekilleri de o günlerden kalmadır.

O zamanlar denizciler dünyayı en çok gezen, yeni ülkeler ve kültürlerle tanışan kişiler olduklarından uluslararası ortak gelenekler, görgü ve centilmenlik kuralları hatta kıyafet benzerliği de onlarda görülür. Dost gemiler karşısında kürekleri yatay duruma getirmek, yelkenleri indirmek, personeli yelken direklerine çıkarmak veya güverteye dizerek (çimariva) savaş yerlerinde olmadıklarını göstermek ve selamlama yapmak, topların namlularını aşağı bakacak şekilde çevirmek hep bu eski uluslararası denizcilik kurallarından kalmadır.

Savaş gemilerinin top atışı ile selamlama yapmaları da bu geleneklerin bir parçasıdır. Mermi sürülmemiş şekilde kuru sıkı ateşlenen toplar, öldürme amacının olmadığının, elde kalan barutun da havaya sıkılarak bitirildiğinin, dolayısıyla dostluğun ve karşıya bir zarar verme niyetinin olmadığının bir göstergesidir. Yalnız bu selamlamada tam bir teslimiyetçilik yoktur. Verilen gizli mesaj biraz da 'ben sana saygı gösteriyorum ama bil ki gerekirse bu silahı gerçek amacı için de kullanabilirim' şeklindedir.

Gemilerin top atışı ile selamlama yapma geleneklerinin tam olarak ne zaman başladığı bilinmiyor. Şüphesiz Avrupa'nın kaşif ve sömürgeci denizcilerinin önce barut sonra da top silahını kullanmaya başlamalarından sonradır. Tarih araştırmacılarına göre gemilerin yanaştıkları limanlarda dostluk mesajı vermeleri 7 atış yapmaları ile başlamış. Buna karşılık karadaki kale burçlarından geminin her bir atışına karşılık 3'er top atışı yapılırmış. Yani gemi 7 atışını bitirdiğinde karadaki toplardan da 21 atış yapılmış olurmuş.

Gemiden ve karadan yapılan bu dostane top atışlarındaki 7 ve 3 sayılarının, bu sayıların gizli güçleri olduğuna dair tarih boyunca duyulan inançlardan kaynaklandığı sanılıyor. Başlangıçta gemi ve kara birlikleri arasındaki selamlaşmada gemilerin 7, kara bataryalarının ise 21 pare top atış yapmalarının sebebi ise teknolojik imkânlardı.

İlk zamanlarda top atışlarındaki barutta kullanılan sodyum nitratın gemilerde ve deniz şartlarında bol miktarda depolanması çok zordu. Denizciler gemilerindeki barutu kontrollü harcarlarken karadakiler bolca kullanabiliyorlardı. Ne zaman ki barutta potasyum nitrat kullanılmaya başlandı, o zaman her iki tarafın da atış sayıları 21'e eşitlendi.

Gemilerden yapılan merasim top atışlarının şekilleri ve sayıları ilk olarak 1688 yılında İngiliz donanmasında düzenlendi ve en küçük rütbeli subaydan krala kadar herkesin karşılandığı bir top atışı sayısı tespit edildi. Ancak İngiltere'nin gemi ve subay sayısı o kadar çoktu ki gemilerden top atışı sesleri eksik olmuyor, bu arada çok ciddi miktarda barut havaya savrulup gidiyordu. 1730 yılında bu işe tekrar bir düzenleme getirildi ve gemilerin sadece kraliyet için 21 pare top atışı yapabilecekleri karara bağlandı.

On dokuzuncu yüzyılda diğer ülkeler de karşılıklı selamlama ve saygı ifadesi için 21 pare top atışı konusunda anlaşmaya vardılar. Kraliyetle idare edilen sömürgeci ülkelerin, kraliyet temsilcilerinin demokratik ülke idarecilerine göre daha fazla sayıda top ateşi ile selamlanmaları, top ateşine önce sömürgelerin başlamaları ve kraliyet için en az 101 pare top atışı istekleri reddedildi ve selamlamada karşılıklı eşitlik ilkesi kabul edildi. 21 pare top atışı ile selamlama geleneği sonradan misafir ülkenin bayrağına ve başkanına karşı bir saygı ifadesi olarak karadan yapılacak atışlar olarak genişledi.

Selamlama ve saygı amaçlı top atışlarında bahsi geçen sayılar hep 3, 7, 21, 101 gibi tek sayılardır. Bunun arkasında da antik çağlardan beri gelen tek sayıların uğurlu, çift sayıların uğursuz olduğu batıl inancı yatıyor. Eski zamanlarda limana giren bir gemiden çift sayıda top ateşi yapıldığında, gemi kaptanının veya önemli bir subayının öldüğü anlamına gelirmiş.

Günaydın...
Sizlere en sevdiğim,beni daha önce bu şekillerde selamlamış insanların selamlama hitaplarını yazmak istiyorum:)
-Günaydın...ne sıcak bir kelime.
-Allah'ın melekleri üzerinde olsun:)
-Peace be with you...
-Gözlerin neşe dolsun...vs...
Sabah sabah hepsini hatırlayamadım ama hepinize merhaba!
Gününüz aydın olsun,gözleriniz neşeyle parlasın...Umarım dolu dolu , verimli ve güzel birgün geçirirsiniz.
Hoşçakalın...

Çevrimdışı muhterem

  • Üye
  • *
  • İleti: 741
  • Karma: +0/-0
  • Cinsiyet: Bayan
Merhaba
« Yanıtla #18 : 24 Ağustos 2007, 09:12:41 »
Ercany hoşgeldin aramıza.
Senin de günün aydınlık ve güzel olsun.
Kendin İçin Birşey Yapmayacaksan ; Kim Yapacak ?
Başkası için bir şey yapmayacaksan ;Varolma'nın Anlamı Ne?
Şimdi Yapmayacaksan ; Ne Zaman ?

Çevrimdışı serdar

  • Üye
  • *
  • İleti: 18
  • Karma: +0/-0
Merhaba
« Yanıtla #19 : 24 Ağustos 2007, 11:37:03 »
Merhaba Aslı ve Ercany. Hoşgeldiniz. Sevgiler.
aşkalarına verdiğimiz öğütler değil, bizzat uyguladıklarımız bizi insan yapar.