BİR ARA İNTERNETTE DOLAŞAN BİR MAİL VARDI KATKI MADDELERİNİN HANGİLERİ ZARARLI DİYE.
VE BUNLARDAN EN ZARARLISI E330 YADA SİTRİK ASİT DİYORLARDIİ
FAKAT BUNUN YANLIŞ BİR ANLAŞLMA SONUCU OLDUĞU ZATEN ŞEKER SİNDİRİLİRKEN SİTRİK ASİDE PARÇALANDIĞI
VE VÜCUTTADA BOL MİKTARDA BULUNDUĞU AÇIKLANDI.
BEN BİR SAĞLIKÇI OLARAK İKNA OLDUM.
VALLA KESMİŞTİM HAZIR MEYVE SUYUNU İÇMEYİ
AMA MEYVE SUYU ÜRETİCİLERİNDEN SON YAPILAN AÇIKLAMAYA GÖRE
SİTRİK ASİTİN ZARARLI OLMADIĞI FAKAT AKILLARDA ŞÜPHE KALMAMASI İÇİN MEYVE SULARINDA SİTRİK ASİT YERİNE LİMON SUYU KULLANACAKLARINI SÖYLEDİLER.VE DÜN ALDIĞIM KARIŞI MEYVE SUYUNDA LİMON SUYU VARDI
GIDA KATKILARI KONUSUNDA YANLIŞ BİLGİLENDİRMEYE ÖRNEK
Son yıllarda ülkemizde sık sık gıda katkı maddelerinin zararlı kimyasal maddeler olduğu hakkında yayın yapılmakta ve çeşitli listeler yayınlanmaktadır. Özellikle elektronik haberleşme ortamında dolaşan listeler hızla yayılmaktadır. Haberleri olmadan üniversiteler ve bazı kamu kuruluşları gibi saygın kuruluşların adları kaynak gösterilerek listelere inandırıcılık kazandırılmaya çalışılmaktadır.
Bu listelerde E-kodu taşıyan bazı gıda katkı maddelerinin insan sağlığı üzerinde zararlı etkileri olduğu belirtilmektedir. Bu listeleri dağıtan kişiler toplumsal duyarlılıkla insanları uyardıklarını düşünmekte ve buna da inanmaktadırlar. Ancak ortak özellikleri konuda en ufak bilgiye sahip olmamalarıdır. Bu listelerdeki bazı iddialar kara mizah niteliğindedir. Söz konusu listelerden herhangi birine ulaşanlar E-330 kodlu gıda katkısının karşısında "EN TEHLİKELİ KANSEROJEN KATKI" ifadesini göreceklerdir. Listelerde onlarca katkının E kodları verilerek, karşılarında daha az korkutucu olsalar da yine de okuyanları dehşete düşüren ifadeler yer almaktadır. Listelere göre en tehlikeli kanserojen olan E-330'u inceleyerek listelerin ciddiyetini değerlendirelim.
Gıda maddelerinin hangi katkıları taşıdığının bilinmesi ve insan sağlığına zarar verecek kural dışı uygulamaları önlemek için gıdaların hangi katkıları taşıdığının ambalaj üzerinde bildirilmesi uluslararası düzenlemelerin getirdiği bir kuraldır.
Ambalajların üzerinde yeterli yer olmaması nedeni ile bu katkıların uzun isimlerinin yazılması güçlük yaratmaktadır. Bu güçlüğün ortadan kaldırılması ve uygulamada bir standardizasyona gidilebilmesi için gıda katkılarına uluslararası kodlar verilmiştir. E-kodu söz konusu katkının Avrupa Birliği'nin ilgili komitesi (EC-Scientific Committe on Food) tarafından onaylandığını ve safsızlık dahil her türlü spefikasyonunun standartlaştırıldığını ifade eder. Diğer bir deyişle bu katkı bilimin şüpheci süzgecinden geçmiş ve uzun bir süreçteki incelemelerden sonra kullanılmasına izin verilmiş bir katkıdır. Avrupa Birliği'nin bu şekilde onayladığı 297 gıda katkı maddesi mevcuttur. Bu listeye yine ilgili komitenin kararı ile eklemeler veya çıkartmalar yapılabilmektedir.
E-330 sitrik asitin kodudur. Sitrik asit başta narenciyeler olmak üzere birçok meyvada yüksek miktarlarda bulunan bir organik asittir. Sitrik asit insan organizmasında da günde gramlarca üretilir. Bu biyokimyasal mekenizmaya trikarboksilik asit siklusu, sitrik asiti veya KREBS siklusu adı verilir. Bu siklus glukozdan enerji sağlanması ile ilgili bir metabolizma olayıdır ve durması organizmada yaşamın durması ile eş anlamlıdır. Bu temel biyokimyasal mekanizma 1953 yılı Nobel Tıp Ödülü'nü alan Sir Hans Adolf Krebs tarafından aydınlatılmıştır.
Sitrik asit meyva suları ve meşrubatlar başta olmak üzere çok sayıda gıda türünde gıda katkısı olarak kullanılmaktadır.
Yukarıda açıklananlar ışığında nasıl olur da sitrik asit için "En tehlikeli kanser yapıcı madde" denilebilir. Yeni bir buluş mu söz konusudur? Kara mizah burada başlamaktadır. Krebs, almancada kanser anlamını taşımaktadır. Konudan habersiz ancak toplumu aydınlatmak görevini üstlenmiş bir grup, yıllarca önce Avrupa'da Krebs siklusunu "Kanser siklusu" olarak tercüme etmiş ve kulaktan kulağa veya listeden listeden yayılarak bugünlere gelinmiştir. Listelerde hiçbir bilimsel kanıta dayanmayan akıl dışı suçlamalar diğer bazı katkılar için de yapılmaktadır.