Kargalar ve İnsanlar
Dün her zamanki gibi özgürlük parkında koştuktan sonra evime geliyordum. Apartmanın bahçesine girdiğimde onlarca kargan ağaçlara apartmanlara ve uygun yerlere tünemiş, bazıları da sürekli uçarak manevralar yapıyor, seslerinin çıktığı kadar bağırıyorlardı. Sanırsınız kargalar bizim bahçeyi abluka atına almışlardı.
Bir an için Hitchcok’un filmlerini düşündüm. Kuşlar filimi ve kuşların insanlara saldırması ve sonrası gelişen olaylar…
Evin kapısına yaklaştığımda kargaların neden öyle bir araya gelip bağırdığını anladım. Bir karga, bizim bahçenin müdavimlerinden ve apartman sakinlerinin beslediği siyah ve büyük kedilerden biri, kargayı sıkıştırmış üzerine atılmaya hazırlanıyordu. Karga ise iyice kabarmış, kolay yem olmamak için direniyor, kendine göre savunma uyguluyordu.
Ben kargayı kurtarmak ve kediyi kovalamak için hamle yaptım. Kedi kaçar gibi oldu, inatla avını bırakmak istemiyor aynı zamanda. Kedi kargadan uzaklaştı ama inatla gitmek istemiyor. Aklı avında. Bu arada karganın uçamadığını fark ettim. Zavallı karganın kanadı kırılmış, dolayısıyla, kedi için kolay av haline gelmiş.
Ben kediyi uzaklaştırmak için ne kadar hamle yaptıysam, kedi inat ediyor, tanıdık olmanın etkisiyle de fazla uzaklaşmadan avının etrafında dolaşıyor ve ben eve yöneldiğimde tekrar kargayı sıkıştırıyordu.
Karga bahçe duvarının köşesine saklandı nihayet ama kedi yine avının peşinde ve ganimetini almak isteyen korsanlar gibi işi sıkı tutuyor ve kargadan ayrılmıyordu.
Ben seminer vermek için gitmek zorundaydım. Eve yöneldiğimde diğer kargaların arkadaşlarını korumak için pikeler yaptığını, kedinin dikkatini kendi üzerlerine çekmek için mücadele ettiklerini, ağaç ve balkonlara konanlar ise sürekli bağırarak kediye “ biz buradayken arkadaşımızı kolay yiyemezsin” mesajı vermeye devam ettiklerini gördüm.
Sonrası ne oldu bilmiyorum. İşe zaten geç kamlı ve eve girmek zorundaydım. Bütün gün kargaların zaten akıllı olduklarını biliyordum ama arkadaşlarını korumak için nasıl bir çaba içine girdiklerini, takım ruhunu, takımdaşlığı, kendi cinsini koruma içgüdülerinin ne kadar yüksek olduğuna da bir kere daha tanıklık ettim.
“Karga gibi ekip “ olmak deyimi acaba, litaretüre girer mi bilmiyorum ama ben kargalardan onların yaşam mücadelesinde arkadaşları için yaptıklarını kendi deneyimlerime ekledim.
Daha önce de takımdaşlık konusunda örnek bir hayvan olan ve inanılmaz takımdaşlık ruhu sergileyen ve tek bu özelliği ile hayatta kalma adına büyük avantaj sağlamış bir hayvan olan meercat’lar ( bir tür sansar) televizyondan hayatlarını belgeselde izlemiş ve hayran kalmıştım.
Yaşam ve yaşamları inceledikçe doğadaki bilgelikler benim yaşamıma farklı renkler getirmekte. Ama zaman zaman da kargaların, meercatlerın gösterdiği takımdaşlık ve ekip olma berisini biz insanlar neden gösteremiyoruz diye düşünüyor ve insanların acımazlığının
( tabii olanlar hariç) ve bencilliklerinin kendileri için en büyük tehlike olarak düşünüyorum.
Fanatik Basket Gazetesinde Yayınlanmıştır
26 ARALIK 2004
Yazar : Turgay BİÇER
Tarih : 03.10.2005 - Okunma : 2194
Ana Sayfa
