Et; çürütücü bakteriler ihtiva eder. Kalın bağırsak bakterileri, çürütücü bakterilerdir. Dr. Say Milton Hoffman bu durumu şöyle açılıyor: "Hayvan canlı olduğu sürece emici süreç, çürütücü bakterilerin kalın bağırsaklardan hayvanın içine geçmesine engel olur. Hayvan öldükten sonra osmotik süreç durduğu için çürütücü bakteriler kolonlardan tırmanarak dışarı çıkar ve etin içine yerleşirler. Bu da etin yumuşamasına neden olur." Et dinlendikçe yumuşaklığı, dolayısıyla çürütücü bakteri miktarı artar.
Diğer uzmanlar da "Ette gübreyle aynı karakterde bakteriler vardır ve bu bakteri sayısı bazı etlerde taze gübrede olandan daha fazladır. Bütün etlere kesim sürecinde mikrop bulaşabilir ve bu mikropların sayısı depolama süresi arttıkça artar" görüşündedirler. Sizin yemek istediğiniz şey bu mu? Mutlaka et yemek istiyorsanız hayvanın çayırda otladığından, yani hormon almadığından emin olmalısınız ve yediğiniz et miktarını önemli oranda azaltmalısınız.
Burada basitçe et yemezseniz sağlıklı olursunuz ya da et yerseniz sağlıklı olamazsınız demek istenmiyor, diğer kurallara uymayan etyemezlerden çok daha sağlıklı olan, çok sayıda et yiyen kimse vardır.
Fakat şu andan itibaren diğer canlıların deri ve etlerini yememeye karar vererek daha sağlıklı ve mutlu olabileceğinizi bilmelisiniz. Pisagor, Sokrates, Aristo, Leonardo da Vinci, Isaac Newton, Voltaire, Henry David Thoreau, George Bernard Shaw, Benjamin Franklin, Thomas Edison, Dr. Albert Schweitzer, Mahatma Gandhi`nin ortak özellikleri nedir biliyor musunuz? Hepsi etyemezdir. Herhalde bu grup modellemek için fena bir grup değil.
Süt ürünleri daha mı iyidir? Bazı bakımlardan etten daha kötü olabilirler. Her hayvan kendi cinsine uygun elemanlar dengesine sahiptir. İnek dahil birçok hayvanın sütünü içmek birçok sorunun ortaya çıkmasına neden olur. Örneğin, inek sütünün içindeki güçlü büyüme hormonları buzağıları iki yıl sonra olgunluk kilolarına ulaştıracak yapıdadır. Doğumda 45 kilo olan buzağı olgunluğa erişince 500 kg. olur. İnsan ise 3-4 kg. arasında doğar 70-80 kg.`a ulaşıncaya kadar 21 yıl geçer. Bu durumun toplumumuz üzerinde çok ters etkileri vardır. Süt ürünleri konusunda uzman olan Dr. William Ellis bu ürünlerin etkilerini aşağıdaki gibi açıklıyor. Bunlar kan dolaşımını etkiler. Alerji olmak ve sistemi tıkamak istiyorsanız süt için. Ellis öne sürdüğü nedenlerle, ancak çok az sayıda yetişkinin inek sütündeki proteini metabolize edeceğini ileri sürmektedir. İnek sütünün ana proteini kazeindir. Kazein inek sağlığı için inek metabolizmasının ihtiyaç duyduğu bir şeydir. Bu kazeine insanın ihtiyacı yoktur. Gerek bebekler gerekse yetişkinler kazeini sindirmekte çok güçlük çekerler. Ona göre en azından bebekler kazeinin %50 veya daha fazlasını sindiremezler. Kısmen sindirilen bu proteinler genellikle kana karışırlar, dokuları rahatsız ederler ve alerjiye karşı hassaslık yaratırlar. Eninde sonunda karaciğer kısmen sindirilmiş inek proteinlerini dışarı atmak zorundadır ve bu da bütün vücudun boşaltım sistemi için gereksiz bir yüktür. Bunun tersine insan sütünde bulunan laktalbumin proteini, insanlar tarafından kolayca sindirilebilir. Sütü kalsiyum için içenler de yanılıyorlar; çünkü 25.000 kişi üzerinde yapılan testlerde günde üç ve daha fazla bardak süt içenlerin kalsiyumlarının en düşük düzeyde olduğu görülmüştür.
Ellis`e göre kalsiyum almak istiyorsanız, bol miktarda yeşil sebze, susam yağı, fındık ve fıstık yiyin. Bunların hepsi kalsiyum bakımından zengin ve vücudun kolayca kullanabileceği yiyeceklerdir. Burada bir noktaya çok dikkat etmek gerekir. Eğer çok miktarda kalsiyum alırsanız bunlar böbreklerde birikir ve böbrek taşı yapar. Kan yoğunluğunu nispeten düşük düzeyde tutabilmek için yenilen kalsiyumun %80`ini vücut dışarı atar. Örneğin şalgam cinsi yeşilliklerde sütün iki katı kalsiyum vardır. Birçok uzmana göre insanlar yeterli kalsiyumu şu ya da bu şekilde alabilir, bu konuya özel olarak dikkat etmeleri gerekmez.
Sütün vücuttaki temel etkisi nedir? Süt balgam yapar. Bu balgam da vücudun görevini iyice zorlaştıracak şekilde ince barsağı sertleştirir ve buradaki herşeye yapışarak tıkaç görevi yapar. Peynir nasıldır? Peynir de sütün yoğunlaştırılmış şeklidir. Bir kilogram peynir elde etmek için kaç kilogram süt kullanılması gerektiğini göz önüne alın. Sadece peynirdeki yağ miktarı bile az peynir yenmesi için yeterli nedendir. İlla peynir yemek istiyorsanız, bir büyük tabak salatanın üzerine biraz peynir rendeleyebilirsiniz. Böylece peynirin tıkama etkisini suca zengin gıda ile dengeleyebilirsiniz. Bazıları için peynirden vazgeçmenin çok zor olacağını biliyorum. Pizza ve eritme peyniri sevebilirsiniz. Yoğurt nasıldır? O da süt ve peynir kadar kötüdür. Dondurma nasıldır? Sizin en iyi olmanızı destekleyecek birşey değildir. Buna rağmen onun şahane tadından ve dokusundan vazgeçmek zorunda değilsiniz. Meyve suyu yapıcısı aracılığıyla donmuş muzdan aynı tadı ve dondurma hissini veren birşey yapabilirsiniz. Bu vücudunuzu bütünüyle besleyecek bir gıdadır. Süzme peynir nasıldır? Süt ürünleriyle uğraşanların peynirlerini kalınlaştırmak ve onları birbirine yapıştırmak için neler kullandıklarını biliyor musunuz? Paris Plasteri adı verilen bir kalsiyum sulfat kullanmaktadırlar. Şaka yapmıyorum. Kaliforniya`da kullanılması yasak olmasına rağmen Federal Standartlara göre serbesttir. Bununla birlikte izin verilen herhangi bir yerde üretilen süzme peynir Kaliforniya`ya gönderilebilir ve orada satılabilir. Temiz, kolay dolaşabilen bir kan dolaşımı yaratmaya çalışırken, onu Paris Plasteriyle doldurmanın nasıl bir şey olduğunu hayal edebiliyor musunuz?
Niçin daha önce süt ürünleri hakkında böyle şeyler işitmemiştik? Geçmişten gelen koşullanma ve inanç sistemleri gibi bunun birçok nedeni vardır. Bir diğer neden de Federal Hükümetin süt ürünleri fazlası için her yıl 2.5 milyar Dolar ödemek zorunda olması olabilir. Gerçekten de 11/8/83 tarihli The New York Times`a göre, hükümeti çok yağ tüketiminin tehlikeli olduğuna ilişkin kampanyalarıyla doğrudan çelişkili bir şekilde, süt ürünlerinin tüketimini artırmak için yeni bir strateji geliştirmektedir. Şu anda hükümetin depolarında 400 milyon kg. toz süt, 130 milyon kg. yağ, 300 ton peynir bir kambur olarak durmaktadır. Aklıma gelmişken belirtmeliyim ki, bu süt endüstrisine bir saldırı değildir. Bana göre bu endüstride çalışanlar bizim kültürümüzün en ağır işçilerindendir. Bu benim sağlığımın desteklenmemesine karşılık, benim onları destekleyeceğim anlamına gelmez.
Ben de sizin şu anda bulunduğunuz yoldaydım. Pizza en çok sevdiğim yiyecekti. Ondan vazgeçmeyi düşünemezdim. Fakat o tarihten bu yana kendimi o kadar çok iyi hissediyorum ki, bir milyon yıl geçse bile geri dönme olasılığım yok. Aradaki farkı tanımlamaya çalışmak, hiç gül koklamamış birisine gülün kokusunu anlatmaya benzer. Belki siz bir karar vermeden önce gülü koklamaya çalışırsınız. 30 gün için süt içmeyerek ve süt ürünlerini azaltarak, vücudunuzda hissettiklerinize göre karar verirsiniz.
Niçin karar vermeden önce tüm ilkeleri denemiyorsunuz? Önünüzdeki on gün, otuz gün ya da hayatınız boyunca uygulayarak, yapmak istediklerinize destek olacak şekilde canlılık hissi ve enerji verip vermediği konusunda bir karar verin. Size küçük bir uyarıda bulunayım. Lenf sisteminizi uyaracak şekilde etkin nefes almaya ve %70 sulu gıda içeren şekilde yemek listenizi doğru biçimde düzenlemeye başlarsanız; ne olur? Dr. Bryce`ın suyun gücü hakkında söylediklerini hatırlayınız. Çok az çıkış kapısı bulunan bir binada çıkan bir yangın gördünüz mü? Herkes aynı çıkış kapısına doğru hücum eder. Vücudunuz da aynı şekilde çalışır. O sizin sisteminizde yıllardır biriken artıkları temizlemeye başlayacak ve yeni enerjiniz onu mümkün olduğu kadar çabuk yapacaktır. Bu sizin soğuk algınlığına yakalandığınızı mı gösterir? Hayır, soğuk yediğinizi gösterir. Soğuğu yıllardır süren kötü yeme alışkanlığınızla yarattınız. Şimdi sizin vücudunuz, geçirgen organlarınıza yıllarca kan ve dokularınızda biriken zararlı maddeleri dışarı atmak için, enerji veriyor olabilir. Çok az kimse dokularından kan dolaşımına baş ağrısı yapacak kadar zehir alabilir. Fazla balgamın ciğerleriniz yerine mendilinizi doldurması daha iyidir. Baş ağrısı yıllardır kötü alışkanlıklarınızdan ötürü birikenleri temizlemek için ödenen çok az bir ücrettir. Çoğu kimsede böyle negatif tepkiler görülmez, aksine kendilerini daha enerjili ve iyi hissederler.
Biraz durun ve kendinizi bu kavramları bir ay uygulamış olarak hayal edin. Etkin nefes alma ve beslenmeden sonraki değişmiş biyokimyasal yapınızla kendinizi görün. Tüm sisteminize zindelik kazandıracak şekilde gününüze kuvvetli, temiz, on derin nefes alarak başlarsanız ne olur? Her güne kendinizı hazır, neşeli ve kontrollü olarak başlarsanız ne olur? Sağlıklı, temizleyici, suca zengin yiyecekleri yemeye başlarsanız ve sisteminizi tıkayan, baskı yapan süt ve et ürünlerini yemeyi keserseniz ne olur? Sorunlarınızla başa çıkmayı sağlayacak enerjiyi verecek şekilde uygun yemek listeleri düzenlemeye başlarsanız ne olur? Gece boyunca olabileceklerinizi deneyebilecek canlılıkta olmanızı sağlayacak hislerle, her gece yatağa giderseniz ne olur? Her rüyanızı gerçekleştirebilecek enerjiye sahip bir sağlığa sahipmiş gibi davranırsanız; ne olur?
Bu kişiye bakar ve gördüklerinizden hoşlanırsanız; siz de önerdiklerimi kolayca benimsersiniz! Bunun için çok değil, az bir disiplin yeterlidir; çünkü eski alışkanlıklarınızı bir kere kırınca bir daha geri dönmezsiniz. Her disiplinli çabanın birden çok ürünü vardır. Bu nedenle ne görmek istiyorsanız öyle davranın. Bugün başlayın, hayatınız sonuna kadar değişecektir.
Şimdi sonuçları üretmek için; kendinizi en iyi duruma nasıl sokacağınızı biliyorsunuz. Şimdi keşfedelim... "
ANTHONY ROBBINS`in "SINIRSIZ GÜÇ" adlı kitabından
http://www.6dtr.com/1.php?dosya=BESLENME/SinirsizGuc