DİYET ve BESLENME

[sevimyt]

Merhabalar,

Benim diyet ve beslenme konusunda bilgisi olanlara bir kaç sorum olacak.
Bu günlerde eşim fazla kilolu olduğu için diyet yapmaya çalışıyor. Eşim vejeteryan olmasa da et türevi gıdalardan fazla hoşlanmıyor. Et ancak işlenmiş ise onu tüketebiliyor köfte vesaire gibi. Balıkla ve tavuk ile de arası pek iyi sayılmaz. Çok nadiren ve ancak belli şartlarda bunları tüketiyor. Tabi kilosunun temel kaynağı aşırı tatlı tüketimi ve hamur işi tüketimi.
Ancak diyetisyenlerin çoğu diyet esnasında et tüketimini özellikle salık veriyorlar aksi halde kilo verme esnasında yaglar yerine kasların eriyebilceğinden bahsediyorlar.
Benim öğrenmek istediğim konu şu; et yerine günlük hayatımızda kolaylıkla kullanabileceğimiz gıdalar var mıdır?
Bu platformada vejeteryan arkadaşlar olduğunu tahmin ediyorum. Sizler et türevi gıdalardan alamadığınız proteini hangi gidalardan telafi ediyorsunuz ve gerçekten etin yerine geçebiliyor mu?

Teşekkürler..

[Yonca Güler]

ben soya eti ve kıyması tavsiye edebilirim.Protein açısından çok çok yüksek..Ayrıca kalorisiz de ve inanın normal et sote gibi pişirip tüm baharatları eksik etmezseniz  ayırım yapmanız mümkün değil.ben biber dolması bile yaptım gerçekten harika oluyor.Ve diyet yaptığım dönem tam 15 kilo verdim...Bu sadece soya ile beslenmdim anlamına gelmiyor tabii...hehe

[nazlita]

Sevim;

Ben 22 Nisan 2007' den beri et+tavuk yemiyorum, süt ve süt ürünlerinden de gerçekten ayda bir filan ve çok az tüketiyorum; haftada bir balık yemeye çalışıyorum veya poşette light ton balığı; ama bunun yanında her gün mutlaka öğlen yemeğinde salatayla beraber yeşil mercimek veya nohut veya kuru fasulye, barbunya ve artık maş fasulyesi tüketiyorum; her sabah 1 avuç yenilen badem veya ceviz veya fındık içinde de protein bulunuyor; bunun yanında olmazsa olmaz, her gün mutlaka 2 adet yumurta beyazı yiyorum, haşladıktan sonra içine 1 damla z.yağı, kekikle çok lezzetli oluyor gerçekten...
Yaptırdığım tahlillerde protein açısından hiç bir problem ortaya çıkmadı, daha detaylı ve teknik bilgiler verecek arkadaşlar da olacaktır sitede; fakat 18 yaşına kadar aşırı kilolu bir hayat geçirdim ve ondan sonra hayatımda radikal beslenme değişiklikleri yapmak zorunda kaldım ruh ve beden sağlığım için...Açıkçası eşin diyetisyene gidip bir liste belirlemek yerine, belki de bir araya gelip sohbet edebiliriz bir kaç arkadaş mesela 8 mart seminerinden sonra konuşalım; çünkü kişi diyet psikolojisinde hem kasılıyor hem zorlanıyor; bunu bir yaşam tarzı olarak belirlemek hem daha rahat hem de çok kolay, hem de uzun vadede sağlam başarılar elde ediliyor. Yani yogik beslenme tarzını hayatında oturtan kişi zaten ister istemez kilosunu çok güzel dengeliyor...

Kolaylıklar diliyorum...

[janbi]

 
 Sevim hanım , diyetisyenler eşinize diyet artı egzersizmi verdiler yoksa sadece diyet mi? Zira kas kaybının egzersiz ve enerji kullanımı ile alakası var.Eğer egzersiz yapmıyorsanız gün içerisinde ki rutin hayat tarzınız çerçevesinde kas kaybı yaşamazsınız diye düşünüyorum.Kaldı ki egzersiz içinde de eğer yağ yakımını oluşturacak olan özel şartlar içerisinde egzersiz yaparsanız , kas kaybınız minumum düzeyde olur gibi geliyor.

 Vücudun tabi ki amino acid ihtiyacı vardır zira dokularımız , herşeyimiz amino acidlerden oluşmuştur.Lakin amino acidleri sadece etten almıyoruz.Pilav , nohut , mercimek , patates vs gibi karbonhidratlarda da amino acidler mevcuttur.Tabi bitkisel proteinler eksik protein diye geçiyorlar.Zira tam proteini oluşturacak amino acid zincirine sahip değiller.Lakin beslenme seminerimizde mert hocamızın işlediği gibi , bazı bitkisel protein kaynaklarını birleştirirsek tam amino acid zincirine ulaşmış oluruz.Bunlar ; pilav ve kuru fasülye ( pilav tercihen esmer ) , bulgur pilavı ve nohut , bulgur pilavı mercimek gibi.Bununla birlikte yukarıda arkadaşımın paylaştığı gibi kuruyemişler , soya ürünleri ve mantarda protein açısından kaliteli kaynaklardır.Lakin günümüz şartarında bu ürünleri dikkatlice tüketmek gerekebilir.Zira seçeceğiniz soyanın genetiği ile oynanmamış olmasına dikkat edilmeli bence.Kuru yemişlerin de kalori hesabı iyi olmalı zira bir çoğunun 100 gramı 500-600 kalori.( diyetisyeniniz günlük alması gereken kalori miktarını belirtmiştir.)

 Detaylardan çıkıp özetleyecek olursak eğer anerobik egzersiz yapmıyorsanız , çok hareketli bir yaşam tarzına sahip değilseniz  ve karbonhidrat tüketiminiz yeterli ise kas kaybı yaşamazsınız diye düşünüyorum.Bununla birlikte protein ihtiyacınızı bitkisel kaynaklardan temin edebilirsiniz.

  Sizden ricam eşinizin diyet programını bizimle paylaşabilirmisiniz.Üzerinde bizlerde düşünelim , paylaşımlar yapalım.Daha önce hiç böyle bir şey yapmadık.Bakalım bizim beslenme tarzımıza bilgilerimize neler uyuyor neler ters düşüyor.Güzel bir deneyim olucaktır.

 Işık ve aydınlıkla kalın.
 Saygılar

[sevimyt]

Sevgili Arkadaşlar,

Öncelikle vermiş olduğunuz cevaplar için tekrar teşekkür ederim.
Konuyu şu şekilde biraz daha açacak olursam; eşim geçenlerde ani şekilde rahatsızlanarak doktora gitti ve rahatsızlığının nedeni de kiloya bağlı olarak yükselen tansiyon olarak ortaya çıktı. Sonuç itibari ile bir an önce kilo vermesi gerekiyor. Henüz bir diyetisyene ya da uzmana başvurmadık. 1-2 haftadır kendimizce diyet uygulamaya çalışıyoruz. Benim daha önceden bir diyetisyen tecrübem olduğundan klasik anlamda diyetisyen yaklaşımlarının çok da faydalı olduğu kanısında değilim. Çünkü kişinin diyet yapıcam diye kendi üzerinde kurduğu baskının bir süre sonra farklı şekillerde tepki olarak ortaya çıkacağını düşünüyorum. Dolayısı ile elbetteki bilinçli bir şekilde ama gerektiğinde canımın istediğini yiyerek, kimseye hesap vermeden fakat farkında olarak yapılan kontollü beslenmenin daha doğru olacağına şahsi olarak daha fazla inanmaktayım.
Ancak diyetin bu şekilde kişinin kendini sürekli baskı altında tuttuğu hissini yaratmadan dengeli ve gerekli bir beslenme programı cıkarabilecek bir uzmanla gorusebilirim.
Başta da soyledğim üzere benim ve etrafımdaki bir cok kişinin diyetisyen tecrübesinden gördüğüm kadarı ile insan elinde kalori listeleri ile sürekli ders çalışır gibi(Nazlı'nın da ifade ettiği gibi) bir diyeti uzun vadeli uygulayamıyor. Hatta bu program bittiğinde bilinçaltı intikam alır gibi ortaya çıkarak verilen kiloların kat kat alınmasına neden oluyor..

Sonuç olarak bu konuda aşağı yukarı bir beslenme programın çıkmasına elbette ihtiyacımız var ancak onun da ötesinde ihtiyacımız olan şey diyet yaklaşımımız ve onu algılayışımız. Kendi üzerimizde baskı kurmadan ve suçluluk hissetmeden nasıl diyet yapabiliriz?
Hatta ilk adım olarak belki de buna diyet diyerek değil (cunku diyet sakınma kendini alıkoyma kavramlarını icerdiğinden) sağlıklı beslenme diyerek başlayabiliriz ..

Bu arada Nazlı'nın ve Janbi'nin önerilerini de çok olumlu buldum..Bence de böyle bir çalışma yapabiliriz..
NOT: Eşim aktif olarak spor yapmıyor.. Zaten doktoru da ilk etapta belli oranda kilo vermesini sonrasında spora başlayabileceğini söyledi.

[muhterem]

Sevgili Sevim,
Ben de sizlere katılıyorum ,ancak şunu belirmem lazım.Kendi başınıza uyguladığınız diyet listesi eksik ve yetersiz beslenmenize , ya da ters etkileşen besinlerden dolayı dengesiz beslenmenize yol açabilir.
Bu işin uzmanından yardım almanızı öneririm.
Ancak bu işe DİYET diye bakmak yanlış bence.Diyetisyen'e gitmek mutlaka diyet yapmayı gerektirmez.Bu işin adı SAĞLIKLI BESLENME.
Ve eger siz bir sağlıklı beslenme programı uygularsanız, yeterli ve dengeli beslenirseniz zaten bütün dengeler yerine oturacaktır.
Ben ve Kızım buna benzer bir olay yaşadık.Ve günlük almamız gereken besin mıktarını ve çeşidini öğrendik.Bundan sonrası o besinlerden oluşan ögünler tüketmek oldu.seçim tamamen sizin.Çünkü önünüzde cok bol seçenekler olacak emin olun.
Sağlıkla...