Hoşgeldiniz Ziyaretçi. Lütfen giriş yapın veya kayıt olun.

Gönderen Konu: Yoga-Sağlık  (Okunma sayısı 1402 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı superisi

  • Üye
  • *
  • İleti: 195
  • Karma: +0/-0
  • Cinsiyet: Bayan
Yoga-Sağlık
« : 26 Mayıs 2009, 14:13:04 »
Özellikle 60'lı yıllardan başlayarak batı, Yoga'nın genel sağlık üzerindeki olumlu etkilerini araştırmış ve bunları takibe almış ve deneylemiştir.. 

Yapılan incelemelerde Yoga'nın insan bedeni ve düşünce sistemi üzerindeki faydaları günümüz bilimi açısından da belirlenmiş ve bunlardan yaralanılmaya başlanmıştır.

Yoga Ayurveda tıbbının değerlerini taşır. Ayurveda yüzyıllar önce zamanının imkanları içerisinde kişi sağlığın konusunda çözümler üretmiştir. Günümüzde özellikle batı’da pekçok sağlık merkezinde Yoga'dan yararlanılmaktadır..

Unutmamak gerekir ki günümüz tıbbı, insan yaşamı ve onun kaliteli bir şekilde uzatılması konusunda büyük ilerlemeler kaydetmiş ve her günde gelişimine devam etmektedir. Modern tıbbın tüm imkanlarını kullanmak ve ona her zaman güvenmek gerekir. Yoga çalışmaları bu gün pek çok tıp hekimince de uygulanmakta ve hastalarına tavsiye edilmektedir. Çalışmalarınız konusunda doktorlarınıza başvurabilir ve onların değerli yorumlarını alabilirsiniz. . 

Geleneksel Yoga çalışmalarının insan sağlığı üzerindeki faydalı etkileri ile vereceğimiz bilgiler bir tedavi yöntemi değil ancak bilgilendirmedir. Bu nedenle asla bir tedavi yöntemi olarak kullanmayınız belirli ve devamlı bir rahatsızlığınız var ise muhakkak doktorunuz ve tıp adamları ile görüşünüz onların tavsiyelerine uyunuz. Bunun haricindeki kişisel tedavi uygulamaları (her ne tür olursa olsun) tasvip etmiyor ve kendi sorumluluğunuza bırakıyoruz. 

Yoga çalışmalarının uygun şekilde yapılması sonucunda insanın beden, zihin ve ruh yapısındaki ve kişiliğindeki olumlu gelişimleri göreceksiniz. En baştan başlayarak düşündüğümüzde insan bedeninin iki mikroskobik yapının birleşmesinden meydana geldiğini görürüz. Bunlar sperm yani eril yapı ve ovum yani dişil yapıdır. Bu iki yapının tek bir hücrede birleşmiş haline " zigot" denir. Zigot, ana rahminde hücresel bölünmelerle inanılmaz bir hızla büyür, gelişir ve doğum sırasında bir insan bebeği haline gelir. Doğum sırasında ve sonrasında insan yapısının gelişimi durmaksızın sürer, gelişim çeşitli dokularda sürer. 

Temel olarak beş grup dokudan söz edebiliriz bunlar : Epitel doku, bağlayıcı dokular, kaslar, sinirler, kemiklerdir. Epitel doku, iç ve dış cidarları, organları ve bezleri oluşturur ve onları korur, pek çok vücut salgıları salya, hazım salgıları, endokrin bezlerinin salgıladığı hormonlar, epitel doku tarafından üretilir.  Bağlantı dokuları, diğer dokuların arasını dolduran dokulardır.  Kaslar, beden için son derece önemli dokulardır, vücudun şeklini belirlediği gibi hareketliliğini de temin eder. Bedenin güçlülüğünde kas yapısının gelişimi rol oynar. Gayet iyi biliriz ki güçlü bir insanın gelişmiş kasları, zayıf bir insanın ise az gelişmiş kasları vardır.  Üç tip kastan söz edebiliriz, bunlara iskeletsel kaslar, yumuşak kaslar ve kalp kası denir.

Yumuşak kaslarsa, istem dışı hareket eden ve daha ziyade iç organlar da görülen kaslardır. 

Mide kasları, bağırsaklar hatta kan damarları ve akciğerler. Kalp kaslarına kardiyak kaslar denir, özel ve güçlü liflere sahip doğumdan ölüme kadar durmaksızın çalışacak olan kaslardır. Dördüncü tip dokulara ise sinirler adı verilir, bunlar : Beyinden organlara giden uyarıcı emirleri taşırlar, bu sinirler beyin ve organlar arasında omurilikten geçerler. 

Kemikler, bedenin temel yapısını teşkil eder. Onlar olmadan beden bir grup yumuşak dokudan ibarettir. Kemikler vücudun mükemmelce ayakta durmasını ve hareketini temin eder. Kemik dokusu yumuşak veya sert olabilir, yumuşak olanlara kıkırdak denir. Burun yapısını oluşturan ve burnu ikiye ayıran nazal septum, iç kulak, kaburga bağlantıları bunlara örnektir.Omurga kemiği ise tek bir parçadan oluşmayıp, zincir halinde pek çok kemiğin birleşmesinden oluşur buna vertebra denir. Böylece bu zincirin her bir yana doğru eğilmesi mümkündür. Büyük kemiklerin içleri boş yapıdadır, bu da güçlerinin artmasına ve kemik ağırlığının azalmasına imkan verir. 

Çok kısaca tanımladığımız, genellikle hepimizin bildiği bu muhteşem makine ve onun tüm bölümleri ancak her birinin sağlıklı çalışması ve gene her birinin tam bir uyum içerisinde çalışmasına bağlıdır. Bu makinayı tam bir fabrika gibi düşünebiliriz, belirli hammaddeleri almakta onları işlemekte işlenmiş mamulleri ayırmakta, saklamakta, değerlendirmekte bunları çeşitli yan ve ana mamullere dönüştürmekte ve artıkları boşaltmaktadır. İşte bu proseste hiçbir aksama, duraklama, gecikme olmamalı tüm birimler belirli bir yönetim-komuta zinciri içerisinde birbirine uyumla çalışmalı en iyi mamulü en ekonomik yolla üretmelidir. Bu şekilde çalışan fabrikaya sağlıklı bir insan varlığı diyoruz.

Yoga bu motor sistem ve onu yöneten akıl ve ruhu tam bir denge içerisinde tutan mükemmel sistemler sistemidir.

Yoga sağlık sistemi iskelet yapısından başlayıp, zihne kadar uzanan son derece karmaşık bir o kadar faydalı çalışmalardan oluşur. Beden yapısındaki tüm kaslar, pelvis, omurga, göğüs kafesi, boyun ve bedenin tüm katmanları çalışma sırasında esnetilir. Bu sırada iç organlar uyarılır ve güçlendirilir, Yoga uygulamalarının yenileme ve düzeltme etkileri tüm bedende ve iç organlarda hissedilir. İç basınçlardaki değişikler özellikle dikkat edilmesi gereken bir konudur, Yoga hareketleri ile pek çok organ ve salgı bezlerine basınç uygulanır. Yoga çalışmalarının tamamında kan dolaşımı etkilenir ve iç organlara derin masaj yapılır. 

Yoga tekniklerinin yalnızca fizik beden üzerinde etkili olduğunu söylemek yanlıştır. Yoga tekniklerinin uygulanması ile kişinin eğilimleri, duyguları ve şahsiyetinde devrimsel bir gelişme yaşanır. 

Bedendeki yapısal olumlulukların dışında sindirim sisteminde, dolaşım sisteminde, teneffüs sisteminde, sinir sisteminde, dışkılama sisteminde de tam bir gelişim görülür.

Yoga çalışmalarında genel olarak üç temel uyarıcıdan söz edebiliriz bunlar : 

Asana'lar, Mudra'lar ve arınma yöntemleridir.

Asana'lar, bedenin uzun sürelerle huzur ve sükunet içerisinde durabilmesini ve her konudaki konsantrasyonunu temin eder. Asana'larla ilgili bilgiler Upanishad’larda, Gita’da ve Patanjali’nin Yoga Sutra’ları gibi pek çok eski metinlerde belirtilmiştir. 

Mudra'lar, Asana'lar gibi sağlık açısından son öneme haizdir. Asana'larla uyarılmış olan fizik bedenin, mental yönde desteklenmesi ve Kundalini yaşamsal enerjisinin uyandırılması bakımından tesirleri vardır. 

Arınma teknikleri ise, varlığın fizik, zihin ve ruh planlarında temizlenmesini böylece bedensel sağlığın ilk adımlarını oluştururlar.

Hiçbir zaman ani, hızlı ve çok sert uygulamalara yer verilmemeli her zaman hafif ve yumuşak bir tavır sergilenmelidir. Yoga hareketleri hiçbir zaman acele ile uygulanmaz. 

Bir Yoga öğrencisi her zaman yumuşak, rahat, ağır ve nazik davranışlar içerisinde bulunmalı ve bedenine önem vermelidir. Kaslar yumuşatılmalı, açılmalı ve rahatlamalıdır. 

Çalışmanın başı, ortası ve sonu her zaman aynı sükunet ve ağır tavırla götürülmelidir. 

Çalışmalara uzun süre ara verilmesi veya hastalıklardan sonra başlanılan çalışmalarda her zaman hafif teknikler tercih edilmelidir. 

Uygulanan tekniğin müddeti kişinin kendi kapasitesine uygun olmalı ve sonrasında yorgunluk, bitkinlik hissedilmemelidir.

Yukarıda belirttiğimiz bilgiler ışığında Yoga çalışmaları kişisel sağlık açısından son derece önemli gelişmeleri barındırır.

Her bir Asana, Mudra ve arınma (Kriya) kendi içerisinde belirli bedensel ve zihinsel şifa gücüne sahiptir.
yoga türk forum net ten alıntıdır