Yaşamak!
HEY! Gözlerini aç! Etrafa bir bak! Ne güzel bir yerde yaşıyorsun! Mas mavi gök yüzüne bir bak! Rüzgarın tazeliğini hisset! Suyun ıslaklık ve serinliğini hisset… Doğanın nefesi, güneşin sana dokunuşunu hisset… Yıldızların yakınlığı, yaprakların otların çiçeklerin kokusunu içine çek…
Hissetmeye başla…
Kapat gözlerini… Avuçlarını birbirine yavaşça sürtmeye - dokunmaya başla – hissediyor mu sun!? O sıcaklığını birbirine yakınlığını bağlantıyı hissediyor mu sun?
Yanında ki en sevdiğin insanı hatırlıyor mu sun? Ona sarıldığın zaman ne hissediyorsun?
Saçların yumuşaklığı, tenin sıcaklığı, o hiç unutulmayan kokusunu… Hatırlıyorsun di mi?
Sesinin tonu, gözlerin rengini, gülüşünü, şarkı mırıldamasını hatırlıyor mu sun?
Hissetmeye başla…
En sevdiğin yemeğin tadını hatırlıyor mu sun? Kokusunu? Lezzetini?
Elmanın aromasını, üzümün buruk tadını, azında dağalan şeftali - nemli, içini ferahlatan tat…
Dilinde eriyen dondurma… Limonun ekşiliği, bu unutulmaz, değil mi?
Peki bunların hiç birini hissedemez olsaydın!?
Hayatın anlamı kalır mı idi o zaman? Mutlu olur muydun?
Sevdiğin insanı hissedebilmek için her şeyi verir miydin?
O sevdiğin yemeğini tekrar tatmak için her şeyi vermez mıydın?
Hayatının tadını çıkart! Her anda! Her yerde! Ve Her zaman!
Özgürlüğün tadını çıkart! Özgürsün çünkü!
Gözlerini aç artık!