Hoşgeldiniz Ziyaretçi. Lütfen giriş yapın veya kayıt olun.

Gönderen Konu: Baharat ve Otlar  (Okunma sayısı 3815 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Beyz

  • Ziyaretçi
Baharat ve Otlar
« : 17 Haziran 2012, 21:47:25 »
Kuru ot yerine taze ot kullanmak istediğinizde uygulayacağınız genel kural, bir çay kaşığı kuru bitkinin bir çorba kaşığı taze bitkiye denk olmasıdır.

Geçmişten günümüze baharat
Yiyecek ve içeceklere lezzet vermek için her zaman gerekli olan baharatlar binlerce yıldır, imparatorların katıldığı törenlerde, ilaç ve koku yapımında, dini törenlerde ve zengin kişilerin cenaze yakma işlemlerinde kullanılmaktadır.
3.000 yıldan daha uzun bir süredir baharat ticareti Araplar’ın elindedir. Mallar Hindistan’dan ve Doğu’nun diğer bölgelerinden kervanlarla taşınır. Orta Çağ’da, baharata olan talep o kadar fazlaydı ki, baharatlar çok değerli ticari mallar haline gelmişti. O kadar ki, yarım kilo baharat için üç koyun verilirken, aynı miktarda karabiber, bir kölenin özgürlüğünü almak için yeterli olabiliyordu. Eski çağlarda baharatın bu kadar değerli olmasının nedeni, özellikle etlerin uzun süreli saklanmasında baharatın kullanılıyor olmasıdır.
Orta Çağ’da, Venedik Batı dünyasının ticaret merkeziydi ve Avrupa baharat ticareti buradan idare ediliyordu. Bu Venedik tekeli, Yeni Dünya’nın keşfedilmesinde önemli roller oynamıştır. Günümüzde, Amerika Birleşik Devletleri, en büyük baharat tüketicisidir.

Baharat ve otlar hakkında bilmeniz gerekenler
Baharatlar, ağacın kabuk, tomurcuk, meyve, kök, tohum ya da gövdesinden elde edilen keskin ya da hoş kokulu çeşnidir. Otlar ise, ılıman iklimde ve belli bölgelerde yetişen, gövdesi odunsu olmayan bitkilerin kokulu yapraklarından oluşur.
Kuru ot yerine taze ot kullanmak istediğinizde uygulayacağınız genel kural, bir çay kaşığı kuru bitkinin bir çorba kaşığı taze bitkiye denk olmasıdır. Örneğin, bir çay kaşığı kuru fesleğen, bir çorba kaşığı taze fesleğene denktir.
Burada unutulmaması gereken nokta, taze otların koku ve tatlarını yitirmemesi için pişirme işlemi bittikten sonra yemeğe konması gerektiğidir.
Taze otları kullanıma hazır hale getirmek için öncelikle, otları suya bastırın ve iyice durulayın. Havluyla kurulayın, kuruması için yayın. Otların kullanılmadan önce tamamen kuruması gerekmez. Otlar yıkanıp kurutulduktan sonra, yaprakları sapından ayırın. Artık yapraklar doğranmaya ya da bütün olarak salatada, makarnada ya da sos yapımında kullanılmaya hazır. Yaprakları koparılmış sapları ise çorbalarda kullanmak üzere saklayabilirsiniz.
Baharat ve otların taze olduklarını anlamak için koku en güzel işarettir. Bir miktar baharatı parmaklarınız arasında ezin. Kokmuyorsa ya da kokusu azalmışsa, atmak en iyisidir. Bozulduğunu tadına bakarak da anlayabilirsiniz.

Bütün haldeki baharat ve otlar, çekilmiş olanlara kıyasla tazeliklerini daha uzun süre korur.

Eğer, yemeğinize lezzet vermesi için her zamankinden daha fazla kullanma ihtiyacı duyuyorsanız, bu bozulduğu anlamına gelir.
Baharatları, serin ve ışık almayan yerde saklayın. Kuru yaprak ya da çekilmiş baharatlar altı aya kadar taze kalabilir. Çekilmemiş baharatlar daha uzun dayanabilir. Taze otlar, buzdolabında beş gün dayanır. 10 güne kadar taze bir şekilde saklamak için (türü ve tazeliğine göre süre değişebilir), bitki demetlerini kökleri aşağı gelecek şekilde derin bir cam kaba koyun ve içini suyla doldurun. Suyu iki günde bir değiştirin.

Saklama koşulları
Baharat ve otları, ısı, nem ve güneş ışığından uzak tutun.
Baharat ve otları, ocağın üstünde ya da pencere kenarında tutmayın.
Baharat ve otları, hava almayan kaplarda saklarsanız daha uzun süre dayanırlar.
Bütün haldeki baharat ve otlar,çekilmiş olanlara kıyasla tazeliklerini daha uzun süre korur.
Baharat ve otların jelatin ya da plastik kapta olanlarını değil, teneke ya da cam kaplarda satılanlarını alın.
Uygun şekilde saklanan baharat ve otların raf ömrü, bütün haldeki baharatlar için 4 yıl, çekilmiş baharatlar için 2-3 yıl, yaprak bitkiler için de, cinsine göre 1 ila 3 yıldır.
Baharatlar ve otlar, çürümez ama lezzetlerini kaybederler. Bayat ve mevsimi geçen baharatların lezzeti, olması gerektiği gibi değildir.
Tazeliğini kontrol etmek için üç yol vardır: Görünüş, koku ve tat. Renginin değişmesi, bozulduğunun bir göstergesidir. Baharat ve otların tadına ve kokularına bakın; belirgin bir tat ya da kokusu yoksa, kullanmayın.
Baharat ve otları, kaynayan kabın içine doğrudan kavanozdan boşaltmayın. Kavanozun içine giren buhar, tadın bozulmasına ve içindekilerin birbirine yapışmasına sebep olur.
Kavanoza soktuğunuz kaşığın tamamen kuru olmasına dikkat edin. Kaşıktaki ıslaklık da kavanoz içinin nemlenmesine, tat kaybına ve yapışmaya sebep olur.
Paprika gibi kırmızıbiber ailesindeki baharatlar, buzdolabında saklanırsa, renk ve lezzetlerini uzun zaman korurlar.
Kavanoz kullandıktan hemen sonra kapatılmalıdır.

yogavesaglik.com'dan alıntıdır...