-KÜLTÜR ve SANAT- => Kültür ve Sanat => Kitap => Konuyu başlatan: derya99 - 09 Haziran 2009, 08:00:34

Başlık: elif şafak-aşk..
Gönderen: derya99 - 09 Haziran 2009, 08:00:34
ŞEMS 14.KURAL SAYFA:134

    Hakk'ın karşına çıkardığı değişimlere direnmek yerine,teslim ol.Bırak hayat sana rağmen değil,seninle beraber aksın.''Düzenim bozulur;hayatımın altı üstüne gelir '' diye endişe etme.Nereden biliyorsun hayatın altının üstünden daha iyi olmayacağını.
     
                                           elif şafak-aşk

                 
Başlık: Ynt: elif şafak-aşk..
Gönderen: duygu_akartuna - 09 Haziran 2009, 13:47:35
Bu kuralını ilk okuduğumda gerçekten hayat değişik bir olay karşıma çıkarmıştı...Ve bende bıraktım, aktım hayata ve böylece hayat da bana aktı...
Hocamın da dediği gibi daha akışkan olmaya gayret gösteriyorum...

 ;n
Başlık: Ynt: elif şafak-aşk..
Gönderen: kalemefendisi - 09 Haziran 2009, 14:49:36
sözün bittiği yer.... baki sağlıkla...
Başlık: Ynt: elif şafak-aşk..
Gönderen: Beyz - 09 Haziran 2009, 15:20:27
Teşekkürler,

 ;n
Başlık: Ynt: elif şafak-aşk..
Gönderen: zekiye - 09 Haziran 2009, 16:15:25
ilk fırsatta bu kitabı alıyorum arkadaşlar ;x

teşekkürler derya hocam ;n
Başlık: Ynt: elif şafak-aşk..
Gönderen: derya99 - 09 Haziran 2009, 19:16:25
kitap gerçekten muhteşem..okumalısınız..mevlana kimdir,şems tebrizi kimdir öğrendim..
Başlık: Ynt: elif şafak-aşk..
Gönderen: Beyz - 09 Haziran 2009, 21:41:50
Merhaba,

Şems'in "40 Altın Kural" ını bir arkadaşım yazmış, ekte paylaşıyorum.

Ben de en kısa zamanda okuyacağım.

Hatırlatma için teşekkürler Derya hocam...

Sevgiler,
Başlık: Ynt: elif şafak-aşk..
Gönderen: kalemefendisi - 09 Haziran 2009, 23:05:36
arkadaşlar biliyorsunuz umarım ama yine de tekrar etmekte fayda var, gerçek Şems'in böyle 40 kuralı yok, bu kuralları elif şafak hanım onun düşüncelerinin ışığında kaleme aldığını söyledi (bir tv kanalı röportajından)
Başlık: Ynt: elif şafak-aşk..
Gönderen: şenay - 09 Haziran 2009, 23:49:11
 ;n  ;n
Başlık: Ynt: elif şafak-aşk..
Gönderen: derya99 - 10 Haziran 2009, 09:26:04
onun dşüncelerinin ışığıda bizi birazcık olsun aydınlatmaya yeter inş...teşekkürler kalem efendisi..
Başlık: Ynt: elif şafak-aşk..
Gönderen: Beyz - 10 Haziran 2009, 10:18:01
 ;n
Başlık: Ynt: elif şafak-aşk..
Gönderen: Derya Başkan - 10 Haziran 2009, 16:51:11
 ooyeaaa
Başlık: Ynt: elif şafak-aşk..
Gönderen: kalemefendisi - 10 Haziran 2009, 22:34:20
onun dşüncelerinin ışığıda bizi birazcık olsun aydınlatmaya yeter inş..

bence de.... baki aşkla...
Başlık: Ynt: elif şafak-aşk..
Gönderen: derya99 - 11 Haziran 2009, 11:46:21
ŞEMS,KIRKINCI KURAL;

Aşksız geçen bir ömür beyhude yaşanmıştır.Acaba ilahi aşk peşinde mi koşmalıyım mecazi mi,yoksa dünyevi,semavi ya da cismani mi diye sorma!Ayrımlar ayrımları doğurur.AŞK'ın ise hiç bir sıfata ve tamlamaya ihtiyacı yoktur.

   BAŞLI BAŞINA BİR DÜNYADIR AŞK.YA TAM ORTASINDASINDIR,MERKEZİNDE,YA DA DIŞINDASINDIR,HASRETİNDE.

 ELİF ŞAFAK..AŞK..
Başlık: Ynt: elif şafak-aşk..
Gönderen: duygu_akartuna - 11 Haziran 2009, 13:46:14
Hocam ipucu verme  hihi



Başlık: Ynt: elif şafak-aşk..
Gönderen: duygu_akartuna - 11 Haziran 2009, 14:00:39
Şems
Konya,29 Ekim 1244

...
Vaaz dinlerken duymak istediğini duyar insan. Halbuki esas kulağa hoş gelmeyen sözlerde keramet vardır. Kanımca Mevlana'nın vaazları, ısırgan otları, devedikenleri, fundalıklarla süslü bir yabani bahçe gibidir. Oraya giren her misafir gözüne hoş görünen çiçekleri derer, geri kalan otlara bakmaz bile. Dikenli, kaba görünümlü bitkilere meyledenlerin sayısı pek azdır. Oysa şu alemde nice derdin devası işte bu tür bitkilerden elde edilir.

Aşkın bahçesi de böyle değil mi? Şayet yalnız hoşlukları, kolaylıkları toplayıp, zorlukları bırakırsak buna "aşk" denebilir mi? Güzeli sevip çirkini elinin tersiyle itmek en kolayı.
Esas mesele iyiyi de kötüyü de sevebilmek; ayrım yapmadan. Sadece hoşumuza giden şeylere şükretmekte ne var? O kadarını Belh'in köpekleri de yapıyor zaten. Kemik verirsen seviniyor, şükranla kuyruklarını sallıyorlar. İnsan şüphesiz ki bundan fazlasını yapabilir. İyinin ve kötünün ötesine geçmek mümkün!
Bir yer daha var: Tüm sıfatların manasını yitirdiği başka boyut!
...

Aşk, Elif Şafak; S. 197
Başlık: Ynt: elif şafak-aşk..
Gönderen: kurt e. inhan - 11 Haziran 2009, 14:09:54
Kitap ve mesajları güzel..keşke yazarı farklı olsaydı ama.. ;n
Başlık: Ynt: elif şafak-aşk..
Gönderen: zekiye - 12 Haziran 2009, 00:39:06
ben bugün aldım kitabi HaLaY
Başlık: Ynt: elif şafak-aşk..
Gönderen: alin - 12 Haziran 2009, 07:41:21
cok derin, cok dusundurucu... agustosta gelir gelmez ben de aliyim bu kitabi...

geri sayim basladi;) sizlerle tanisacagim icin cok mutluyum YaHoo
sevgiyle
Başlık: Ynt: elif şafak-aşk..
Gönderen: duygu_akartuna - 12 Haziran 2009, 09:35:54
Sevgili Alin,

biz de seninle tanışacağımızı çok mutluyuz. Dileriz birlikte yoga da yapabiliriz :)

 ;n
Başlık: Ynt: elif şafak-aşk..
Gönderen: nermin - 12 Haziran 2009, 16:54:13
BUGÜNÜN YARINI VARDIR HER ZAMAN.
Başlık: Ynt: elif şafak-aşk..
Gönderen: alin - 12 Haziran 2009, 21:12:55
 ;n
Başlık: Ynt: elif şafak-aşk..
Gönderen: elif - 22 Haziran 2009, 21:35:34
Kitaptan hoş bir bölüm daha...

'Bu dünyadan bir Tebrizli Şems geçti. Hem de bir kez değil, yüzlerce kez. Her asırda yeniden gelir onlar. Ama Şems'i görecek, görüp de kıymetini bilecek Rumiler olmadıktan sonra neye yarar? Sen o yüzden Rumileri ara!'

Aşk - sf. 238.

Başlık: Ynt: elif şafak-aşk..
Gönderen: duygu_akartuna - 23 Haziran 2009, 10:43:00
Elif Şafak
Erkek okura pembe kitap yakışır mı?

29.05.2009 04:30:00

YENİ romanım AŞK'ın piyasaya çıktığı günden beri izlediği güzel ve tutarlı satış grafiği yayıncım (ve tabii korsanlarım!) kadar beni de mutlu ediyor. Yazdığı kitabı liste başı görmek bir yazarı hiç şüphe yok ki mutlu eder, onurlandırır. Ama AŞK'ın satış başarısından çok daha önemli bir şey var benim için. Bu kitabı okurların ne kadar sevdiğini, benimsediğini, aşkla kabul ettiğini görmek. Bu kitabı okurun gönlünde bulmak! İşte bunun sevinci öyle satışla, tanıtımla, reklamla anlatılacak ya da anlaşılacak bir boyut değil. Onun çok ötesinde. Okurun verdiği samimi, hakiki, vefalı kıymet kadar önemli bir kriter yok aslında edebiyat dünyasında. Hiçbir ödül, hiçbir satış rekoru bunun kadar mühim değil.

Türkiye'nin her yerinden ve Avrupa'da yaşayan Türkler'den birbirinden kıymetli mektuplar, e-mailler, tebrikler alıyorum. Sokakta yanıma gelen insanlardan AŞK üzerine yorumlar dinliyorum. Katıldığım her etkinlikte, imza günü ve söyleşide okurlardan gelen samimi iltifat ve samimi eleştirilerden besleniyor, bunlardan sonsuz ilham ve feyz alıyorum. Okurla aramdaki bu müthiş ruh akrabalığını, bana romanımın (ve daha açık yazmak gerekirse, Hazreti Mevlana'nın) bir armağanı kabul edip, yürekten minnet duyuyorum.

AŞK'ın bana yaşattığı güzellikler içinde bir tek gölge var. Gül bahçesinde bir diken. İşte bu yazıda sizlerle o dikeni paylaşmak istiyorum. Romana dair aldığım en "sivri" eleştiri: "İyi de neden rengi pembe?"

Bu hafta bir dizi etkinlik için Ankara'daydım. Başkentimizin okuru diğer yerlerden farklıdır. Bir kere zor beğenir. Ama bir kez kitabını beğendiği bir yazarı kolay kolay bırakmaz. Vefalıdır. Ankara'da dört buçuk saat süren bir imza yaptıktan ve akşam bir salon dolusu okurla uzun ve candan bir hasbıhalden sonra bir kez daha anladım ki, evet, Ankara'nın okuru özeldir güzeldir.
"Romanınızla ilgili tek bir eleştirim var" diyor genç bir erkek okur. Muhtemelen üniversiteden yeni mezun olmuş, bir kamu kuruluşunda çalışmakta. Samimiyetle fikirlerini paylaşıyor. "Ben bu romanı otobüste işe giderken okuyamıyorum." Sebebini sorduğumda, "Rengi yüzünden" diyor. "Pembe kapaklı bir kitapla otobüste, sokakta, ortalıkta dolaşamıyorum. Erkek okurlarınızı hiç düşünmediniz mi?"
Gülüşmeler yükseliyor salondan. Doğru, bizde edebiyat okurlarının çoğu kadındır. Bu ülkede kadınlar daha çok roman okur (hatta ben daha çok kitap okuduklarını da düşünüyorum açıkçası.) Ama benim okurlarımın profili o kadar değişken ki. Her kesimden, her yaştan, her siyasi fikirden, her demden, her meşrepten okur takip eder kitaplarımı. Kadınlar ve erkekler. Gençler ve yaşlılar. Kendini Doğulu addedenler, kendini Batılı addedenler... Peki bütün bu çeşitlilik içinde "Erkek okura pembe kitap yakışmaz" diye bir kaide çıkarmak mümkün mü?

İtiraf etmeliyim ki pembeye benim de önyargım vardı bir zamanlar. Yetişkin hayatım boyunca pembe giymedim, bu rengi sevmedim, hatta içten içe küçümsedim. Pembeyi hep Barbie bebekler, şatolar, prenseslerle özdeşleştirdim. Edebiyat "ciddi" bir işti kafamda. Renkleri de ciddi olmalıydı haliyle. Siyah, kahverengi, gri ya da nefti. AŞK yayma hazırlanırken birbirinden güzel insanlarla kesişti yolum. Alamet-i Farika'dan sevgili Uğurcan, fotoğraf sanatçısı Ebru Bilun... Hep beraber sade ama bir o kadar çarpıcı ve derin bir kapak çıkardılar ortaya. Hem de pembe! Doğrusu, rengi ilk başta beni de zorladı. Ama sonra düşündüm, İspanya'da yaşıyor olsaydım gene böyle mi bakardım pembeye? Renklere karşı kültürel ve bireysel önyargılarımız var. AŞK'ın kapağındaki pembe, Doğu mistisizminde kalp chakrasının rengi. Bu tonu seçerken ben de kendi önyargılarımı aşabilmek istedim.

Gelelim erkek okurlara... Çok azından bir şikayet duydum kapak ile ilgili. Çoğu okur tabii ki kitabın içeriğine bakıyor, kapağına değil. Ama aralarda "pembe kadın rengidir diye" rahatsız olanlar çıkıyor. Onlardan tek ricam var: "Bırakın ruhumuzun pencereleri açık kalsın. İçine pembe-mor-turkuvaz yapraklar girsin. Fotoğraflarımıza hep aynı renkler hakim olmasın. Erkeklik ve kadınlık kodlarını kaskatı modeller olarak algılamayalım. Erkekler pembeden rahatsız olmasın artık. Ne de duygularından ya da duygusallıktan... Hatta otobüste, vapurda, sokakta, meydanlarda, kahvelerde ellerinde pembe bir kitap tutabilsinler.... Rahat rahat..."
AŞK'ın rengi pembedir. Ve önyargısız bakabilirsek eğer, pembe güzel bir renktir dostlar! Üç yaşındaki kızımdan öğrendiğim gibi...

 ;n
Başlık: Ynt: elif şafak-aşk..
Gönderen: Beyz - 23 Haziran 2009, 13:38:30
Teşekkürler Duygu'cuğum, çok güzel...

Önyargılardan ve kalıplardan kurtulabilirsek, hayatın güzelliklerini ve asıl değerini daha net görebiliriz diye düşünüyorum...

Sevgiler,
Başlık: Ynt: elif şafak-aşk..
Gönderen: zekiye - 23 Haziran 2009, 21:47:04
ne tuhaf değilmi arkadaşlar NayırNolamaz
herşeye ön yargıyla yaklaşıp renklerden bile uzaklaşıyoruz...
veee bunun gibi daha nelerden kimbilir NayırNolamaz
teşekkürler duygucuğum ;n